Site icon İcra Hukuku | İcra ve İflas Hukukuna Dair Her Şey….

Takip talebinde İİK’nın 58/3. maddesinde öngörülen yabancı paranın fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden ödenmesi hususunun yer almadığı, yabancı para alacağın aynen tahsilinin istendiği anlaşılmaktadır. 

T.C.

YARGITAY

12. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2025/2805

KARAR NO : 2025/4619

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

 Temyiz incelemesinin murafaalı yapılmasına işin ivediliği ve niteliği nedeniyle 5311 Sayılı Kanunla değişik İİK’nın 366. maddesi hükmü uygun bulunmadığından bu yöndeki isteğin reddine oy birliği ile karar verildikten sonra işin esası incelendi:

Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, borçlu şirkete ait tüm mallara ilişkin haciz, muhafaza altına alma ve satış işlemlerinin yapılmamasını, mevcut haciz işlemlerinin kaldırılmasını talep edildiği, İlk Derece Mahkemesince, şikayetin kabulü ile hacizlerin fekkine karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür.

Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

Türk Borçlar Kanunu’nun 99. maddesi uyarınca; “Konusu para olan borç Ülke parasıyla ödenir. Ülke parası dışında başka bir para birimiyle ödeme yapılması kararlaştırılmışsa, sözleşmede aynen ödeme veya bu anlama gelen bir ifade bulunmadıkça borç, ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parasıyla da ödenebilir. Ülke parası dışında başka bir para birimiyle belirlenmiş ve sözleşmede aynen ödeme ya da bu anlama gelen bir ifade de bulunmadıkça, borcun ödeme gününde ödenmemesi üzerine alacaklı, bu alacağının aynen veya vade ya da fiilî ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parası ile ödenmesini isteyebilir.” 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 58. maddesinin 3. fıkrasında; alacağın veya istenen teminatın Türk parasıyla tutarının ve faizli alacaklarda faizin miktarı ile işlemeye başladığı günün, alacak veya teminat yabancı para ise alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiğinin ve faizinin, takip talebinde belirtilmesi gerektiği düzenlenmiştir.

Alacaklı takip talebinde (vade veya takip talebi günündeki rayice göre ödeme yerine) fiili ödeme günündeki rayice (döviz kuruna) göre alacağının Türk parası ile ödenmesini isteyebilir. Bunun için alacaklı yabancı para alacağının (takip tarihindeki kur üzerinden) Türk parası karşılığını takip talebinde göstermesi ve ayrıca yabancı para alacağının fiili ödeme tarihindeki kurdan talep ediyorsa bu hususu da takip talebinde belirtmek zorundadır. Bu halde alacaklı vade tarihinden fiili ödeme tarihine kadar yabancı para üzerinden faiz (3095 sayılı Kanun m. 4/a) talep edebilir(İİK. m. 58/3). (Kuru, Baki; İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013 s. 2010 vd., Pekcanıtez, Hakan/Atalay, Oğuz/Özekes, Muhammet/Özkan, Sungurtekin Meral; İcra ve İflas Hukuku Ders Kitabı, İstanbul 2022 s. 95 vd.)

Somut olayda; alacaklının takip talebinde 123.000,00 USD çek alacağı, 252,74 USD  işlemiş faiz, 12.300,00 USD karşılıksız çek tazminatı alacağı, 369,00 USD komisyon alacağı, 100.000,00 USD çek alacağı, 147,95 USD işemiş faiz, 10.000,00 USD karşılıksız çek tazminatı alacağı, 300,00 USD komisyon alacağı olmak üzere toplam 246.369,68 USD alacağın tahsilinin talep edildiği, ayrıca harca esas değerin Türk Lirası olarak karşılığının gösterildiği, ancak bunun yanında USD yabancı para birimi üzerinden talep edilen alacağın fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden tahsilinin talep edilmediği görülmektedir. Alacaklının icra müdürlüğünce harcın hesaplanabilmesi için harca esas değer olarak 724.252,96 TL’nin yazılı olması alacağın Türk Lirası olarak talep edildiği sonucunu doğurmaz. İİK’nın 58/3. maddesi ile ilgili 4949 sayılı Kanun’un hüküm gerekçesinde “…Yapılan yeni düzenlemede, alacaklının yabancı para alacağının Türk parası karşılığını takip talebinde göstermesi yanında bu alacağın hangi tarihteki kur üzerinden tahsilini istiyor ise bunu da açıkça göstermesi ve yine yabancı para ile ilgili faiz alacağına ilişkin talebini belirtmesi esası getirilmiştir.”denilmektedir.

Takip talebinde İİK’nın 58/3. maddesinde öngörülen yabancı paranın fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden ödenmesi hususunun yer almadığı, yabancı para alacağın aynen tahsilinin istendiği anlaşılmaktadır. Takip talebindeki bu eksiklik kamu düzenine ilişkin olup mahkemece re’sen dikkate alınarak takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.

SONUÇ:

Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin, 16.01.2025 tarih ve 2022/3619 E.-2025/27 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 371. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 17.06.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Exit mobile version