T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L A M I
ESAS NO : 2025/3684
KARAR NO: 2025/5117
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Adi kiraya ve hasılat kiralarına ilişkin örnek 13 ilamsız icra takibinde, borçlunun icra müdürlüğüne sunduğu dilekçe ile borca itiraz ettiği, alacaklının itirazın kaldırılması ve tahliye talebi ile icra mahkemesine başvurduğu, İlk Derece Mahkemesince, ödeme emri tebliğ edilmeden takibe itiraz edilmiş ise de, alacaklının takibi sürdürme iradesi olduğundan bahisle istemin esasının incelendiği belirtildikten sonra başvurunun reddi ile birlikte alacaklı aleyhine 169.826,00 TL üzerinden % 20 oranında tazminata hükmedildiği, alacaklının istinaf yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemece hükmedilen tazminat tutarının hatalı olduğu gerekçesiyle mahkeme kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle, istemin reddine ve alacaklı aleyhine 75.227,00 TL üzerinden % 20 oranında tazminata hükmedilmesine karar verildiği, kararın alacaklı tarafından temyiz edildiği görülmüştür.
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
İİK’nın 269. maddesi gereğince, ödeme emrinin tebliği üzerine, borçlu yedi gün içinde itiraz sebeplerini, İİK’nın 62. maddesi hükümleri dahilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur.
Somut uyuşmazlıkta; mevcut takip dosyası kapsamında borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmediği anlaşıldığından, Dairemizin 30.6.2025 tarihli eksiklik talep yazısı ile, borçlu HES … Ltd. Şti.’ne gönderilen ödeme emri tebligat mazbatasının tebliğ şerhiyle birlikte UYAP sistemine taranması istenmiş olup, icra müdürlüğünce verilen cevabi yazıda, takip dosyasında borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmediğinin, 11.02.2022 tarihli borca itiraz dilekçesi ile takibin durdurulmuş olduğunun bildirildiği görülmüştür. Buna göre; örnek 13 numaralı ödeme emri borçlu şirkete tebliğ edilemeden, borçlunun takibi kendiliğinden öğrenmesi üzerine 11.02.2022 tarihinde takibe vekili aracılığıyla itiraz ettiği ve icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği tespit edilmiştir.
İcra takip dosyasında borçlu şirkete ödeme emri tebliğ işlemi yapılmadığından, İİK’nın 269. maddesinde yer alan süreler işlemez. Her ne kadar İlk Derece Mahkemesince, ödeme emri tebliğ edilmeden yapılan borca itirazın, alacaklının takibi sürdürme iradesi bulunduğundan geçerli olduğu kabul edilerek sonuca gidilmiş ve Bölge Adliye Mahkemesince de bu gerekçe benimsenmiş ise de; Dairemizin yerleşik içtihatları gereğince, adi kira ve haslat kiralarına ilişkin örnek 13 takiplerde, borçluya usulüne uygun olarak tahliye ihtarlı ödeme emri tebliğ edilmeden ödeme ve itiraz süreleri de işlemeye başlamayacak olup, borçlunun itiraz hakkı doğmayacağından, haricen öğrenmeye dayalı itiraz da yasanın emredici hükümleri karşısında hukuki sonuç doğurmaz.
O halde Bölge Adliye Mahkemesince, yukarıda yazılı gerekçe ile alacaklının itirazın kaldırılması ve tahliye isteminin reddine karar verilmesi, bu cümleden olmak üzere ret gerekçesine göre de tazminata hükmedilmemesi gerekirken, yazılı şekilde başvurunun reddi ile birlikte alacaklı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz isteminin kısmen kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle , İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 59. Hukuk Dairesinin 06.02.2025 tarih ve 2024/2113 E. – 2025/573 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, dosyanın Bölge adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 02.07.2025 gününde oy çokluğuyla karar verildi.
Dr. Ş.K. Karşı Oy Yazısı:
Borçlu şirket hakkında başlatılan taşınmazların ilamsız icra yolu ile tahliyesinde borçlu şirkete henüz Örnek 13 nolu tahliye ihtarlı ödeme emri tebliğ edilmeden borçlu şirket 21.1.2022 tarihinde icra müdürlüğünde yetkiye, borca faize ve itiraz ettiği, 21.2.2022 tarihinde borçlu şirkete tebliğ edildiği, alacaklı vekilince 13.6.2022 tarihinde icra mahkemesine verilen dilekçede itirazın kaldırılması ve takibin devamına, ayrıca icra inkar tazminatına karar verilmesinin talep edildiği, icra mahkemesince “davanın reddine” ve itirazın kaldırılması talebinin reddine karar verilen asıl alacak miktarı olan 169.826 TL’nin %20’si oranına tekabül eden 33.965,20 TL tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verildiği, alacaklı vekilinin istinaf yoluna gitmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince ilk derece mahkemesi kararı kaldırılıp davanın reddine davacı aleyhine kısmi itirazda bulunulan 75227 TL üzerinden hesaplanacak %20 tazminatın davacıdan alınıp davalıya verilmesine karar verildiği hükmün davacı vekilince temyiz edildiği anlaşılmaktadır .
Borçlunun icra dairesinde itiraz ettiği tarihte ödeme emri tebliğ edilmemiş olsa da borçlunun takibi haricen öğrenerek icra dairesinde yaptığı borca itirazı geçerli olup, itirazla takip durduğundan, alacaklı itirazın kaldırılmasını istemekle takibin sürdürülmesi iradesini gösterdiği anlaşılmakla itirazın kaldırılmasını ve tahliye istemekte hukuki yararı vardır.
Aksinin kabulü halinde ödeme emrinin tebliğinden önceki safhada borçlunun itirazı geçerli olmayacak ödeme emrinin tebliğinden sonra borçlu yeniden icra dairesinde itiraz etmek durumunda kalacaktır. Ödeme emri tebliğ üzerine borçlu daha önce itiraz ettiğini düşünerek belki de ilamsız icra takibine hiç itiraz etmeyecek ve bu durum hak kaybına yol açacaktır. Öte yandan ödeme emri tebliğ edilmediği gerekçesiyle itirazın kaldırılması istemi reddedilen alacaklı, ödeme emri tebliğ sonrasında yapılacak ikinci itiraz üzerine yeniden itirazın kaldırılması isteminde bulunmak durumunda kalacaktır. Bu durum usul ekonomisine aykırı olup alacaklının itirazın kaldırılması suretiyle takibi kesinleştirip alacağın tahsil edilmesini geciktirecektir. Borçlunun icraya itiraz tarihinden bir gün sonra 21.2.2022 tarihinde örnek 13 nolu ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği ve ödeme emrinde yazılı 30 günlük ödeme süresinin dolmasından sonra 13.6.2022 tarihinde alacaklarını icra mahkemesinde itirazın kaldırılması ve takibin devamını istediği görülmektedir.
Ödeme emrini tebliğinden itibaren 30 günlük süreden sonra ve ancak İtirazın kaldırılması süresi içerisinde tahliye isteminde bulunmak mümkündür. Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 13.1984 gün 6441/8950 sayılı kararı bu yöndedir (Kuru Baki İcra ve İflas Hukuku 2 cilt sayfa 1885) Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde ödeme emri tebliğ edilemeden iadesi ve borçlunun da icra dairesinde takibe itiraz edilmesi halinde borçlunun itirazının süresinde kabul edilerek itirazın kaldırılması talebinin esastan incelenmesinin mümkün olduğuna karar vermiştir. (Yargıtay 12. HD’nin 13.01.2022 tarih 2021/7314E., 2022/376K. sayılı kararı).
Borçlunun örnek 13 ödeme emrine geçerli bir itirazı olduğunu ve ödeme emrinin tebliğinden itibaren 30 günlük ödeme süresi geçtikten sonra 6 aylık itirazın kaldırılması süresi içinde alacaklı tarafından itirazın kaldırılması ve takibin devamın talebinde ( tahliye istemi anlamına gelir) bulunduğuna göre temyize konu kararın esasının incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi görüşünde olduğumdan ödeme emri tebliğ edilmeden icra dairesine yapılan itirazın geçersiz olduğu bu nedenle ödeme ve itiraz sürelerinin işlemeye başlamayacağından borçlunun itiraz hakkının doğmayacağı gerekçesi ile itirazın kaldırılması ve tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi kararın bozulması yönündeki çoğunluk görüşüne katılamıyorum. 02.07.2025