12. Hukuk Dairesi2023 YılıBorca İtirazİcra Emrinin İptali / Düzeltilmesiİpoteğin Paraya Çevrilmesi Yoluyla İcra Takibiİşlem ŞikayetiİtirazŞikayetTakibin İptaliTakip Açılış

-Aynı takip talebine ilişkin olarak birbirinden farklı birden fazla icra emrinin düzenlenmesi, -Süresiz Şikayet, -İcra emrinin takip talebine uygun olmaması

T. C.
Y A R G I T A Y
1 2 . H U K U K D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I

Esas No : 2022/13555
Karar No : 2023/5522

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 13.10.2022
SAYISI : 2022/1348 E., 2022/1998 K.
DAVA TARİHİ : 29.03.2019
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret/İlk Derece Mahkemesi Kararı Kaldırılması/Yeniden Hüküm
TEMYİZ EDEN : Davalı/Alacaklı
Asıl Dava
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 1. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 29.03.2022
SAYISI : 2019/347 E., 2022/420 K.
Birleşen Dava
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 1. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 05.04.2019
SAYISI : 2019/349 E.- 2019/544 K.

Taraflar arasındaki ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte asıl dava dosyasında icra emrinin usulsüz tebliği ve takip dosyasında birden fazla icra emri olup, bu belgeler arasında içerik ve miktar yönünden farklılık bulunduğu ve takibe dayanak belgelerin icra emrine eklenmediğine yönelik şikayet sebebiyle yapılan yargılama ve birleşen dava dosyasında icra emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti, icra dairesinin yetkisine itiraz, takip dosyasında iki farklı icra emri bulunduğu itirazı ve borca, faize ve tüm fer’ilerine itiraz sebebiyle yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl dava dosyası yönünden; davacıların usulsüz tebliğ şikayetlerinin kabulü ile Ankara 9. İcra Müdürlüğünün 2018/8638 Esas sayılı takip dosyasındaki icra emri öğrenme tarihlerinin 25.03.2019 olarak düzeltilmesine, davacıların icra emrinin iptali taleplerinin reddine ve birleşen dava dosyası yönünden ise davacıların usulsüz tebliğ şikayetlerinin usulden reddine, davacıların yetki itirazının ve takibin iptali taleplerinin reddine karar verilmiştir.

Kararın şikayetçi/davacı borçlular vekili tarafından ve davalı alacaklı banka vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine, şikayetçi borçlular vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulüne, Ankara 9. İcra Müdürlüğü 2018/3638 Esas sayılı takip dosyasında şikayetçi borçlular hakkında düzenlenen icra emirlerinin iptaline karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı borçlular vekili asıl dava dosyasında özetle; dava konusu takipten 25.03.2019 tarihinde haberdar olduklarını, kendilerine usulüne uygun tebligat yapılmadığını, tebligatın şirket yetkililerine yapılması gerekirken herhangi bir çalışana yapıldığını, iki farklı icra emri düzenlenmiş olup UYAP sistemindeki icra emri ile ıslak imzalı icra emri arasında farklılıklar bulunduğunu, icra emirlerinin ekine takibe dayanak belgelerin eklenmediğini beyanla icra emirlerinin iptalini veya tebliğ tarihinin 25.03.2019 olarak kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

Davacı borçlular vekili birleşen dava dosyasında özetle; icra emirlerinin usulsüz tebliğ edildiğini, öğrenme tarihinin 25.03.2019 olduğunu, takipte yetkili icra müdürlüğünün Afyonkarahisar icra müdürlükleri olduğunu, yetkiye itiraz ettiklerini, icra dosyasında iki farklı icra emri düzenlendiğini, takibe konu alacağın yargılamayı gerektirdiğini, alacaklı bankanın İİK 68/b’de bahsi geçen hesap özetlerini davacılara tebliğ etmediğini, takip öncesi yapılan ödemelerin keyfi olarak alacak kalemlerine mahsup edildiğini, kat ihtarnamelerinde yer alan tutarlar ile takip talebinde yer alan tutarlar arasında çelişki bulunduğunu, icra dosyasında bulunan ipotek belgeleri ile tapu senetlerinin asıllarının ya da onaylı suretlerinin bulunmadığını, borcun tamamına, faize ve fer’ilerine itiraz ettiklerini beyanla takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı alacaklı vekili asıl dava dosyasında cevap dilekçesinde özetle; 30.07.2018 ve 12.11.2018 tarihlerinde gönderilen tebligatların da davacıların aynı çalışanına yapıldığını, itirazın iyi niyet ile bağdaşmayacağını, tebliğin 30.07.2018 tarihinde gerçekleştiğini, tebligata dayanak belgelerin eklendiğini, icra emirlerinin usulüne uygun hazırlandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Davalı alacaklı vekili birleşen dava dosyasında cevap dilekçesinde özetle; borca yönelik itirazların süresinde olmadığını, icra emrinin takip talebine uygun olarak düzenlendiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Asıl dava dosyası yönünden; icra emri tebligatını alan şahsın şirketlerin yetkilisinden sonra gelen kimse veya evrak almaya yetkilendirilmiş, evrak müdürü gibi bir çalışan olup olmadığı tespit ve şerh edilmeden ve yine bu işlerle görevlendirilmiş başka bir çalışan olup olmadığı araştırılmadan doğrudan iş yeri çalışanına tebligat yapıldığı, buna göre Tebligat Kanunu’nun 12. maddesi ve Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 21. maddesinde belirtilen sıra nazara alındığında icra emri tebligatlarının usulsüz olduğu anlaşılmakla davacıların usulsüz tebliğe ilişkin şikayetlerinin kabulü ile, Ankara 9. İcra Müdürlüğünün 2018/8638 esas sayılı takip dosyasındaki icra emri öğrenme tarihlerinin 25.03.2019 olarak düzeltilmesine karar verilmiş ve takipte dayanılan belgenin icra emirlerine eklendiğinin tebliğ mazbatalarıyla sabit olduğu, İİK’nın 150/h maddesinin ve yaptığı yollama ile aynı yasanın 32. maddesi çerçevesinde tebligata dayanak belgeler eklenmese de bu durumun usul ve yasa aykırı olmadığı anlaşılmakla davacıların bu yöndeki iddiasına itibar edilmediği, İİK’nın 8/a maddesinde icra ve iflas dairesinden yapılacak her türlü icra ve iflas iş ve işlemlerinde Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sisteminin kullanılacağı, her türlü bilgi, belge ve kararın bu sistem vasıtasıyla kaydedileceği ve saklanacağı, hükme bağlanmış olup, e-imzalı evrak ile fiziki evrak arasında çelişki olması halinde e-imzalı belgenin geçerli olduğu gerekçeleriyle şikayetlerinin reddine karar verilmiştir.

Birleşen dava dosyası yönünden; davacıların mahkemenin asıl dava dosyasında da usulsüz tebliğ şikayetinde bulunduğu ve bu dava dosyasında incelenmiş olmakla asıl dava dosyasındaki talebin konusu, sebebi ve tarafları aynı olup HMK’nın 114/1-ı ve 115. madde hükümleri uyarınca derdestlik sebebiyle usulsüz tebliğ şikayetinin usulden reddine karar verilmiş ve ilam niteliğindeki belgeye dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip her icra dairesinde başlatılabileceğinden İİK’nın 34. maddesi uyarınca yetki itirazının dinlenemeyeceğini, mahkemece aldırılan 01.03.2022 tarihli bilirkişi raporunda şikayete konu takipte herhangi fazla talep edilen bir tutarın bulunmadığının tespit edildiğini, ek raporun mahkemece dikkate alınarak birleşen davada davacıların takibin iptali taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı borçlular vekili ve davalı alacaklı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı borçlular vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; birleşen 2019/349 E. sayılı dava dosyasında borca itiraz edilmiş olup derdestlik bulunmadığını, birleşen dosyada takip tarihi itibari ile borca ve fer’ilerine itiraz edildiğinden bilirkişinin borcu dava tarihi itibari ile hesaplamasının da hukuka aykırı olduğunu, hesap kat ihtarnamelerine konu tutarlarla takip talebine konu tutarlar arasında çelişki söz konusu olup davacıların asaleten ve kefaleten asıl alacaklara, takip öncesi işlemiş faizlere, faizin %5 gider vergisine, belgesi sunulmamış ihtarname masraflarına ve talep edilen %62,4 faiz oranına itiraz ettiğini, borca yönelik itirazları değerlendirilmeksizin karar verildiğini, icra dosyasında iki farklı icra emri bulunduğunu, her iki icra emri arasında hem içerik hem de borç miktarları bakımından farklılık olması sebebiyle icra emrinin iptali gerektiğini, takip talebine konu alacağın yargılamayı gerektirdiğini, ihtarnamelerin hiçbirinin usulüne uygun bir şekilde davacılara tebliğ edilmediğini, icra dosyasındaki tapu senedinin resmi olmadığını, dava konusu takip dosyasında ipotek belgeleriyle tapu senetlerinin asıllarının bulunmadığını, dosyada bulunan belgelerin tapu müdürlüğünce tasdik edilmemiş olduğunu ileri sürerek takibin iptali gerektiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

Davalı alacaklı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; cevap dilekçesindeki itiraz sebeplerinin de tekrarı ile tebligatın usulüne uygun olduğunu, icra emrinin usulsüz tebliğ edildiğini kabul anlamına gelmemek ile beraber borçluların beyanlarına istinaden yetkililerin günün her saati taşınmazda bulundukları göz önünde bulundurulması halinde ıttıla tarihinin kıymet takdiri raporunun tebliğ tarihinden önce olduğunu, yerel mahkemece bu itirazları hiçbir şekilde incelenmeden ve değerlendirilmeden tebligatın usulsüz olduğuna dair haksız ve hukuka aykırı bir şekilde hüküm kurulduğunu ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; icra emrinin takip talebine uygun düzenlenmesinin zorunlu olduğu, bu hususun kamu düzenine ilişkin olduğu, şikayetçi borçlular hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan ilamlı takipte takip dosyasında birbirinden farklı iki icra emri bulunduğu, birbirinden farklı icra emirlerinde borçluların sorumlu olduğu miktarların da farklı olduğu, e-imzalı olarak icra müdürlüğünce düzenlenen icra emrinin takip talebine uygun olmadığı, şikayetçi borçlulara ise alacaklı vekilinin ıslak imzasının bulunduğu icra emrinin tebliğ edildiği, icra emri düzenleme görevi icra memuruna ait olup, somut olayda icra memurunca icra emrinin takip talebine uygun düzenlenmediği, kamu düzenine ilişkin bu hususun süresiz şikayete tabi olduğu, bu durumda mahkemece şikayetin kabulü şikayetçi borçlular hakkında düzenlenen icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde sonuca gidilmesinin usul ve yasaya uygun bulunmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davalı alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, şikayetçi borçlular vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulüne, Ankara 9. İcra Müdürlüğü 2018/3638 Esas sayılı takip dosyasında şikayetçi borçlular hakkında düzenlenen icra emrinin iptaline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı alacaklı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Kararda Ankara 9. İcra Müdürlüğünün 3638 E. Sayılı takip dosyasının icra emirlerinin iptal edilmiş olup işbu takip dosyasının taraflarına ait olmamakla beraber şikayete konu takip dosyasının 2018/8638 E. Sayılı dosya olduğu, istinaf mahkemesi tarafından farklı icra dosyası incelenmiş olup kararın bu yönüyle hatalı olduğu, şikayetin süresinde olmadığı, UYAP sisteminden kaynaklı takip talebine uygun icra emrinin sistemden düzenlenemediği ancak borçlulara gönderilen icra emri ile takip talebinin uyumlu olup Bölge Adliye Mahkemesi kararının yerinde olmadığı ileri sürülerek kararın tarafları lehine bozulmasına karar verilmesi talep edilmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte icra emri ve takibin iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,

2. 2004 sayılı İİK md. 16, İİK md. 32

3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçeli kararında takip dosyası numarasının ”Ankara 9. İcra Müdürlüğü 2018/8638 Esas” yerine ”Ankara 9. İcra Müdürlüğü 2018/3638 Esas” şeklinde yazılması sonuca etkili olmayan mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak kabul edilmiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı alacaklı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 269,85 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.10.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu