T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L A M I
ESAS NO : 2024/1138
KARAR NO: 2024/6140
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 07/12/2023
NUMARASI : 2023/1510-2023/1565
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de,
Borçlu icra mahkemesine başvurusunda, alacaklı tarafından başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte, sair itiraz ve şikayetleriyle birlikte hesap kat ihtarnamesinin tebliğe çıkarıldığı adresin taraflarına ait olmadığını ileri sürerek icra emrinin iptalini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesince, hesap kat ihtarnamesinin Tebligat Kanunu’nun 12. ve 13. maddelerine uygun olarak tebliğ edilmediği gerekçesi ile şikayetin kabulü ile icra emrinin iptaline, icra emrinin iptaline karar verildiğinden sair şikayetlerle ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince hesap kat ihtarına ilişkin tebligat usulsüzlüğü şikayetinin süresiz şikayete tabi olmadığı, usulünce yapılan icra emri tebliğ tarihinden itibaren ve hatta en geç borçlu şirket vekilinin icra dosyasına vekaletname sunduğu tarih itibariyle usulsüz tebliğden haberdar olduğu ve anılan tarihlerden itibaren yasal yedi günlük süre içerisinde ileri sürülmediği, takip dayanağı belgelerin icra emri ile birlikte borçluya tebliğinin gerekmediği gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verildiği, kararın borçlu tarafından temyiz edildiği görülmüştür.
İİK’nın 150/ı maddesinde; “Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdî veya gayrinakdi bir krediyi kullandıran tarafın ibraz ettiği ipotek akit tablosu kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmese dahi, krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafa ait cari hesabın kesilmesine veya kısa, orta, uzun vadeli kredi hesabının muaccel kılınmasına ilişkin hesap özetinin veya gayrinakdi kredinin ödenmiş olması nedeniyle tazmin talebinin veya borcun ödenmesine ilişkin ihtarın noter aracılığıyla krediyi kullanan tarafa kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adrese gönderilmek suretiyle tebliğ edildiğini veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığını gösteren noterden tasdikli bir sureti icra müdürüne ibraz ederse icra müdürü 149 uncu madde uyarınca işlem yapar. Şu kadar ki, krediyi kullanan tarafın hesap özetine ve borcun ödenmesine ilişkin ihtara ya da gayrinakdi kredi nedeniyle tazmin talebine, kendisine tebliğ edildiği veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde noter aracılığıyla itiraz etmiş olduğunu ispat etmek suretiyle icra mahkemesine şikâyette bulunmak hakkı saklıdır…” hükmüne, İİK’nın 68/b-2 maddesinde ise, “… sözleşmede gösterilen adresin noter aracılığıyla krediyi kullandıran tarafa bildirilmesi halinde sonuç doğurur; yeni adresin bu şekilde bildirilmemesi halinde hesap özetinin eski adrese ulaştığı tarih tebliğ tarihi sayılır” hükmüne yer verilmiştir. Anılan bu maddeler, uygun ihtar tebliğ edildiğinde veya tebliğ edilmiş sayıldığında takip dayanağı ipotek akit tablosu limit ipoteği içerse de, ipotekli takibin ilamlı takip olarak yapılabileceğini, bir başka anlatımla ihtarın maddelerde yazılan koşullarda yapılmış olmasının takibin ilamlı yolla yapılmasının şartı olduğunu göstermektedir. Tebligatların yasal düzenlemeye uygun olmaması nedeniyle İİK’nın 150/ı koşullarını taşımaması halinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip yapılamayacağı sonucunu doğuran şikayette dayanak belgenin ilam niteliği kazanmadığı iddia edilmekte olup bu hali ile şikayet ilamlı icra takibinde ilama aykırılık şikayetidir. O halde, İcra Mahkemesince İİK’nın 16/2 maddesine göre süresiz olarak incelenmelidir. (HGK 21.06.2000 tarih 2000/12-1002 sayılı karar).
Somut olayda, alacaklı banka tarafından, Kayseri Gayrimenkul Satış İcra Dairesi 2020/606 Esas sayılı dosyasında kredi alacağına ve limit ipoteğine dayalı olarak borçlu aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi başlatıldığı, şikayetçi borçlu şirkete çıkarılan hesap kat ihtarının “Tebligat üzerindeki adrese gidildi, muhatabın … olduğunu beyan eden ve sürekli yanında çalışan ehil ve reşit yetkilisi/işçisi Hasan Gülce imzasına tebliğ edildi” şerhli tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Dairemizde, asıl borçlu ve/veya ipotekli taşınmaz malikine icra emri gönderilebilmesi için, alacaklı tarafından, kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adreslerine, noter aracılığı ile hesap kat ihtarının gönderilmesi gerekmekle birlikte İİK’nın 16/2. maddesi gereğince kat ihtarı tebliğ işlemi usulsüz ise süreli; hiç gönderilmemiş veya tebligat yapılmamış ise süresiz şikayete tabi olduğu yönünde uygulama yapılmakta iken İİK’nın 150/ı maddesinde yapılması belirtilen tebligat ilamlı takipte takip şartı kabul edilip, usulsüz yapılan tebligatın yok hükmünde olduğu şikayetinin İİK’nın 16/2 kapsamında süresiz olarak incelenmesi kanaatine varılarak görüş değişikliğine gidilmiştir.
O halde Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun yöntemine uygun hesap kat ihtarı tebliğ edilmediği şikayetinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 07.12.2023 tarih ve 2023/1510 E. 2023/1565 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11/06/2024 gününde oy birliğiyle karar verildi.