İçtihatlar Kategorisine En Son Eklenenler
-
6183 sayılı Kanun’un 99. maddesine göre, gayrimenkul ihalelerinin feshi, gayrimenkulün bulunduğu yerin icra mahkemesinden şikâyet yoluyla talep edilebilir.
-
TK’nun 35. maddesine göre borçlu şirketin ticaret sicil adresine tebligat yapılabilmesi için, bu adrese daha önce bir tebligatın çıkarılması, borçlu şirketin adresten taşınması veya adresin kapalı olması nedeni ile tebligatın yapılamamış olması gerekir.
-
İlamların infaz edilecek kısmı, hüküm bölümü olup, hükmün içeriğinin aynen infazı zorunludur. – Hüküm kısmında müştereken müteselsilen ibaresine yer verilmemesi halinde, davalıların eşit oranda sorumlu olacakları.
-
ilamda faize ilişkin hüküm bulunmaması halinde, icrası kesinleşmesine bağlı olmayan ilamlarda karar tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 1. maddesi koşullarında değişen oranlarda yasal faiz istenebilir. Bundan ayrı; nafaka alacağı muaccel hale gelmedikçe faiz işlemez.
-
Davacı vekiline çıkarılan tebligatın daimi çalışan olduğu ispat edilemeyen avukat adına tebliğinin usulsüz olduğu
-
Haciz ihbarnamesi- İcra müdürlüğünün numarasının hatalı yazılması- Usulsüz tebligat- Yedi gün süreli şikayet- Süresiz şikayet-
-
Talep edilen borç TBK 89 uyarınca götürülecek borçlardan olduğundan, davacı/alacaklının seçimlik hakkı gereği yerleşim yeri olan icra dairelerinin de yetkili olduğu
-
İptal kararlarının Anayasa’da öngörülen usullere uygun olarak yürürlüğe girinceye kadar, hukukî boşluğun varlığından söz edilemeyeceği
-
ÖDEME EMRİNDE İCRA MÜDÜRLÜĞÜNÜN IBAN VE BANKA HESAP BİLGİSİNİN BULUNMAMASI HER ZAMAN TAMAMLANABİLİR OLUP ÖDEME EMRİNİN İPTALİNİ GEREKTİRMEZ
-
İİK’nun 169/a-l. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir. Ödeme iddiasının kabul edilebilmesi için, söz konusu ödeme belgelerinde takibin dayanağı olan senede açıkça atıfta bulunulması zorunludur.
-
İhale Nedeniyle Alınan KDV- Katma Değer Vergisi’nin tahsil edildiği noktasında tartışma bulunmamaktadır. Bu bağlamda verginin iadesinin muhatabı vergi dairesi olmuştur. Bu kapsamda açılan davada da; 3065 sayılı Kanun hükümleri gereğince katma değer vergisine ilişkin uyuşmazlığın görüm ve çözümü görevi, idari yargı içerisinde yer alan vergi mahkemelerine ait bulunmaktadır.
-
89/1 haciz ihbarnamesi gereği üçüncü kişi tarafından dosyaya yatırılan paranın alacaklıya ödenmesi için borçluya 103 davetiyesi tebliğine gerek bulunmamaktadır.
-
Sözleşmedeki sürenin bitimini takip eden bir ay içinde kiralayanın, İİK’nun 272. maddesi gereğince icra dairesinden tahliye isteyebileceği gibi, dilerse mahkemeden de tahliye isteminde bulunabileceği, davacı tarafından tahliye talepli icra takibi de süre sonundan bir ay içerisinde davalı aleyhine başlatıldığı, her ne kadar mahkemece dava yargılamayı gerektirdiği gerekçesi ile reddedilmiş ise de, İİK’nun 275/2. maddesinde belirtilen kiranın yenilendiğine veya uzatıldığına dair aynı kuvvet ve mahiyette bir belgenin dosyaya ibraz edilmediği, bu durumda kiralananın vasfının yargılamayı gerektirdiğinden bahsedilemeyeceği-
-
Davacı tahliye taahhütnamesinde belirtilen süreden önce başlatılan icra takibi ile tahliye taahhüdüne dayanarak kiralananın tahliyesini istediğinden açılan davanın reddi gerektiği-
-
Tahliye taahhütnamesi düzenlenmiş olup, davalının düzenleme ve tahliye tarihinin belgeye sonradan yazıldığını ve gerçeği yansıtmadığını ileri sürmüş ise de bu iddiasını aynı ispat gücüne haiz başka bir belge ile kanıtlamak durumunda olduğu
-
Tahliye taahhüdünde, tahliye tarihi belli (açık) bir şekilde yer almadığından Türk Borçlar Kanununun 352. maddesinin aradığı anlamda bir tahliye taahhüdünün varlığından bahsedilemez.