İçtihatlar Kategorisine En Son Eklenenler
-
İİK’nun 89/4. maddesine dayalı olarak açılan tazminat davasında, tazminatın konusu, haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunması sebebiyle takip alacaklısının uğradığı zarardır.
-
İmza incelemesinde sağlıklı bir sonuca ulaşılabilmesi için öncelikle senedin keşide tarihinden öncesine ilişkin imzası incelenecek kişinin uygulamaya elverişli imzalarını taşıyan belgeler, keşide tarihine en yakın tarihli olanından başlayarak bilirkişice mukayeseye esas alınmalıdır.
-
Borçlu şirket, yapılan takibe karşı çift imza ile temsil edildiğini, tek imza ile imzalanan çekten dolayı borçtan sorumlu olmadığını ileri sürmüştür. Borçlu şirketin itirazı İİK.’nun 169/1 ve 169/a maddeleri hükümleri uyarınca borca itiraz niteliğindedir.
-
İcra Mahkemesince borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazı yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilemez.
-
Borca itirazdan sonra haricen ödeme- İtirazın iptali davası- Hukuki yarar- İcra inkar tazminatı ve vekalet ücreti hesabı-
-
Kamu alacağı için “ödeme emri” çıkarılmadan ve icra takibi kesinleştirilmeden haciz uygulanması ve diğer cebren tahsil yollarına başvurulamayacağı
-
Hazırda borçluya ait olduğu iddia edilen yerde evrak araştırması yapılmasının usul ve yasaya aykırı olmadığı
-
3289 sayılı Gençlik ve Spor Hizmetleri Kanununun 12.04.2011 tarihli ve 6215 sayılı Kanun ile değişik Ek-9 maddesinin 1. fıkrası uyarınca borçlu Türkiye Modern Pentatlon Federasyonunun mallarının Devlet malı hükmünde olup haczedilemeyeceği-
-
Anayasa Mahkemesi’nin 22/10/2020 tarihli kararı ile, İİK’nun -7141 s. K. m. 1. ile eklenen- 362/a maddesinin “5580 s. Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında faaliyet gösteren okullar … taşınır ve taşınmaz malları … içinde bulunulan öğretim yılı sonunda haczedilir.” bölümündeki “5580 s. Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında faaliyet gösteren okullar” ifadesi iptal edilmiş olup
-
Borçlunun İİK. 82/4. maddesinden yararlanabilmesi için asıl uğraşısının çiftçilik olması gerektiği; yani geçimini çiftçilik ile temin etmesi gerektiği
-
Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için, ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerektiği
-
İcra dosyasından fotokopi talebinde bulunan borçlunun bu tarih itibarıyla haciz işleminden haberdar olduğu ve bu tarihten itibaren yasal yedi günlük süreden sonra yapılan şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği-
-
Şikayet tarihi itibariyle şikayete konu taşınmaz üzerinde, icra takip dosyasından konulmuş, hukuken geçerli bir haczin varlığı olmadığından, borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunmasında korunmaya değer bir hukuki yararının bulunmadığı
-
İcra müdürlüğünün, alacaklının talebi ile borçluya ait malvarlığı üzerine haciz koymak zorunda olduğu, ancak borçlunun haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurabileceği
-
Şikayete konu taşınmaz üzerinde hacizden önce tesis edilen ve haciz tarihi itibari ile ipoteğe bağlı borcu ödenmeyen, zorunlu olmayan ipotek mevcut olduğu anlaşılmakla, borçlu meskeniyet şikayetinden vazgeçmiş sayılacağından
-
İcra ve İflas Kanunu’nda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haczin, yeni bir haciz olup, borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı olduğu