İçtihatlar Kategorisine En Son Eklenenler
-
Alacaklının takibine dayanak yaptığı dekontta vade mevcut olmadığına ve borçlunun, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 117. maddesine göre temerrüde düşürüldüğüne dair dosya içerisinde herhangi bir belge de bulunmadığına göre, bu durumda borçlu ancak takip tarihi itibariyle temerrüde düşmüş sayılacağından takip tarihinden önceki dönem için alacaklının dayanak faturadan dolayı işlemiş faiz talep etmesinin yasal dayanağı bulunmamaktadır.
-
İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde; kural olarak limitin aşıldığı yönündeki şikayetler dışında tüm şikayetler, İİK’nun 16/1. maddesi kapsamında kaldığından yasal 7 günlük süreye tâbidir. İpotek limitinin aşıldığı yönündeki şikayetler ise; İİK’nun 16. maddesinin 2. fıkrası uyarınca süreye tâbi değildir.
-
Şikayete konu taşınmaz üzerinde hacizden önce tesis edilen ve haciz tarihi itibari ile ipoteğe bağlı borcu ödenmeyen, zorunlu olmayan (iradi) ipoteğin mevcut olduğu anlaşılmakla, borçlu meskeniyet şikayetinden vazgeçmiş sayılacağı
-
Düzenlenme tarihinin ödeme tarihinde tekrarının çift vade anlamına gelmeyeceği, aksinin kabulünün aşırı şekilcilik olacağı
-
İİK’nun Geçici 18 Maddesi Gereğince Eksik Satış Avansının 08/03/2023 Tarihine Kadar Yatırılması Gerektiği, -Eksik Satış Avansı Nedeniyle Muhtıra Çıkartılması İlişkin İcra Müdürlüğünün Bir Yükümlülüğünün Bulunmadığı
-
Somut olayda ilk derece mahkemesi, kararın icrası aşamasında faize faiz yürütülemeyeceği değerlendirmesini yapmış ve borçlular tarafından yapılan ödemeleri bu kapsamda ele alarak icra emrinin düzenlendiği tarihte takibe konu borcun tamamen ödendiği kanaatiyle icra emrinin iptaline karar vermiştir. Hüküm tarihine kadar işlemiş faizin geç ödenmesi durumunda faiz işletilip işletilmeyeceğinin takdiri, ilgili hukuk kurallarını yorumlama yetkisini haiz olan derece mahkemelerine aittir.
-
İcra Müdürlüğünün bu hatalı işleminin tek başına başvurucunun alacağını tahsil etme imkânını ortadan kaldırıp kaldırmadığı ihtilaf konusudur. Bu bağlamda ikinci haciz şerhi işleminin kaldırılması talebini inceleyen İcra Hukuk Mahkemesince Tüketici Mahkemesinin taşınmaz üzerindeki haciz ve şerhlerle birlikte D.Ç. adına tapuya tesciline karar verilmesi ve haciz tarihinin bu tescil kararından önce olması nedeniyle Tüketici Mahkemesi kararının aynen uygulanması gerektiği görüşü benimsenmiştir.
-
Başvurucunun evinin satılmasına ilişkin ihalenin mahkeme kararıyla feshedildiğinin özellikle altını çizmek gerekir. Dolayısıyla başvurucunun zararının hesaplanmasında ihalenin feshedildiği gerçeği gözden uzak tutulmamalıdır. Bu durumda ihalenin geçerli olduğu kabulü üzerinden yapılacak hesaplamanın mülkiyet hakkına yapılan kanuna aykırı müdahalenin sonuçlarını telafi etmeme riski bulunmaktadır.
-
Alacağın Enflasyon Karşısında Uğradığı Değer Kaybı, Başvuruculara Aşırı ve Olağan Dışı Bir Külfet Yüklüyorsa Yasal Faiz İşletilmesi Yeterli Olmaz, Ayrıca TÜİK Verilerine Göre Enflasyon Farkı da İşletilmelidir.
-
Muhataba elektronik yolla yapılacak tebliğ işlemi için UETS’de kayıtlı aktif edilmiş bir adresin bulunması zorunludur. Diğer bir deyişle elektronik yolla yapılacak tebligat işlemlerinde KEP adresi değil, UETS adresi geçerlidir.
-
İcra mahkemesine şikâyet süresi muamelenin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün olup, şikâyetçi 3. kişi, 89/2 ve 89/3. haciz ihbarnamelerinin tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunu ileri sürmediğinden, şikâyete konu 89/1 haciz ihbarnamesine en geç 89/2. haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği tarihte muttali olduğunun ve bu suretle 89/1 haciz ihbarnamesine yönelik tebligat şikâyetinin süresinde olmadığının kabulü gerekir.
-
Talimat yazısı, borçluya ait menkul ve gayrimenkul mallar ile 3. kişilerdeki hak ve alacakların haczi yönünde ve genel nitelikli olmayıp da belli bir malın haczini isteyen nokta haczi biçiminde yazılmış ise, bu halde anılan hacizle ilgili şikâyet, talimatı yazan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince incelenir. Bununla birlikte, haciz işlemi talimat yoluyla değil de doğrudan müzekkere yazılarak yapılmış ise, haciz işlemini yapan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesi şikâyetleri incelemede yetkilidir.
-
Hükümetçe verilen idari izinler resmi tatil niteliğinde olmadığından, son günü bu günlere rastlayan süreler işlemeye devam etmekte olup, şikayet süresinin uzaması söz konusu değildir. (Nitekim idari izin günlerinde adliyelerde işlerin aksamayacak şekilde yürütülmesini sağlayacak kadar memur çalıştırılmaktadır.)
-
Raporun fenne aykırı olduğu memura yazılı olarak bildirilmelidir
-
Şikayetçi bankanın 89. madde uyarınca gönderilen haciz ihbarnamelerine karşı, takip borçlusunun kendisinden olan alacağı üzerinde rehin hakkı bulunduğuna dair beyanı, haciz ihbarına yapılan itiraz niteliğinde olmakla, haciz ihbarnamesinin sonuç doğurabilmesi için İİK’nun 89. maddesindeki prosedürün tamamlanması gerekmekte olup anılan maddedeki prosedür tamamlanmadan, itiraza rağmen ikinci ve üçüncü haciz ihbarnameleri gönderilerek borcun üçüncü kişinin zimmetinde sayılması ve aleyhinde haciz istenmesi mümkün değildir.
-
İİK’nın 89/1 maddesine dayanan menfi tespit davasında, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak kabul edilmesinin gerektiği