İçtihatlar Kategorisine En Son Eklenenler
-
4857 Sayılı İş Kanunu’nun 35. maddesine göre işçinin almakta olduğu aylık ücretinin ancak 1/4’ü haczedilebilir. İİK’nun 83/2. maddesi uyarınca aylığın üzerinde haciz bulunması halinde, sonraki haciz sıraya konulur ve önceki haczin kesintisi bittikten sonra kesintiye başlanır. Yine 4857 Sayılı Yasa’nın 32. maddesi uyarınca ikramiye, toplu sözleşme farkı ve nemada ücretten sayılacağından onlarında aynı koşullarda haczini engelleyen bir yasa hükmü yoktur.
-
Borçlunun sıra beklenmeksizin kesinti yapılmasına, bir diğer anlatımla 1/4’ü aşar şekilde maaşına haciz uygulanmasına muvafakati, şikayete konu takip dosyasındaki hacizden (kesinti yapılmasından) önce olup geçerli değildir. İİK’nun 83/2 fıkrasına göre borçlunun maaşında birden fazla haciz var ise sıraya konur. Sırada önde olan haciz kesintisi bitmedikçe sonraki haciz için kesintiye geçilemez. Mahkeme bu kurallar uyarınca hacizlerin sıraya alınması yönünde işlem yapması için icra müdürlüğüne emir verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi isabetsizdir.
-
4857 sayılı Kanun’un 35. maddesine göre; işçinin almakta olduğu ücretin 1/4’ünden fazlası haczedilemez. İ.iye, toplu sözleşme farkı ve nema da ücretten sayılacağından onların da aynı koşullarda haczini engelleyen bir yasa hükmü yoktur. 6772 sayılı Kanun’un 4. maddesinde ise; “Fazla mesai, evlilik, çocuk zamları veya primleri, ayni yardımlar, hafta ve genel tatil ücretleri gibi esas ücrete munzam tediyelerin haczedilemeyeceği” belirtilmiştir.
-
4857 sayılı İş Kanunu’nun 35. maddesine göre; işçinin almakta olduğu aylık ücretinin ancak 1/4’ü haczedilebilir. İİK’nun 83/2. maddesi uyarınca; aylığın üzerinde haciz bulunması halinde, sonraki haciz sıraya konulur ve önceki haczin kesintisi bittikten sonra kesintiye başlanır. Yine 4857 sayılı Yasa’nın 32. maddesi uyarınca; ikramiye, toplu sözleşme farkı ve nema da ücretten sayılacağından onların da aynı koşullarda haczini engelleyen bir yasa hükmü yoktur. 6772 sayılı Kanun’un 4. maddesinde ise; “fazla mesai, evlilik, çocuk zamları veya primleri, ayni yardımlar, hafta ve genel tatil ücretleri gibi esas ücrete munzam tediyelerin” haczedilemeyeceği belirlenmiştir.
-
kıdem tazminatının ücretten sayılacağına dair bir hüküm bulunmadığından tamamı haczedilebilir.
-
Memurlar hakkında uygulanan İİK’nun 83. maddesi gereğince; kısmen haczi mümkün olan maaş ve ücretten borçlu ve ailesinin geçinmesi için icra müdürünce lüzumlu olarak takdir edilen miktar indirildikten sonra kalan kısmın haczi mümkündür. Ancak aynı maddenin 2. fıkrasında; haczedilecek miktarın, maaş ve ücretin 1/4’ünden az olamayacağı belirtilmiştir.
-
Borçlunun fazla çalışma ücreti alacağı ile … ve genel tatil alacağının 1/4’ünden fazlasının haczi mümkün değildir.
-
-Kira bedelinin ödendiğine yönündeki ispat yükünün davalı kiracıda olduğu, -Kiracının tacir olduğu, davanın sebebini oluşturan taşınmazın da davalının ticari faaliyetinde kullanılmak üzere kiralandığı, taraflar arasındaki sözleşmenin ticari iş niteliğinde olup alacağa ticari işlerde geçerli avans faiz oranlarının uygulanmasının yerinde olduğu
-
-Aynı takip talebine ilişkin olarak birbirinden farklı birden fazla icra emrinin düzenlenmesi, -Süresiz Şikayet, -İcra emrinin takip talebine uygun olmaması
-
Taraflar Suriye vatandaşı olup, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu hükümlerine göre geçici koruma statüsünde yer almaktadır. Buna göre dava, tarafları bakımından “yabancılık” unsuru taşımaktadır. Bu durumda davada uygulanacak hukuk, 5718 sayılı Kanun’un 1 inci maddesi hükümlerine göre tespit edilecektir. Bu Kanuna göre, boşanma ve ayrılık sebepleri ve hükümleri, eşlerin müşterek milli hukukuna tabidir. Tarafların ayrı vatandaşlıkta bulunmaları halinde müşterek mutat mesken hukuku, bulunmadığı takdirde Türk hukuku uygulanır Hakim, Türk Kanunlar ihtilafı kurallarını ve bu kurallara göre yetkili olan yabancı hukuku re’sen uygular.
-
Çekte rehin cirosu yapılamaz ve çekin sadece tahsil veya temlik cirosuyla verilmesi mümkündür.
-
Satışı yapılan taşınmaz üzerinde satış tarihinden önce tapu iptal ve tescil kararı verilerek üçüncü kişi adına tesciline karar verildiğine ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararı bulunduğuna dair şerh olmasına rağmen satışını gerçekleştiren icra memurlarının kusurlu olduğu
-
Takip talebini düzenleme hakkı alacaklıya ait olup, icra müdürlüğünün takip talebini kabul etmeme yetkisi bulunmamaktadır.
-
Alacaklı takip talepnamesini düzenleme hakkına sahip bulunduğundan, icra müdürlüğünün takip talepnamesini kabul etmeme yetkisi bulunmamaktadır.
-
Takibe konu alacağın ilamsız icra yolu ile tahsilinin gerekip gerekmediği hususu icra müdürlüğünce re’sen gözetilmesi gerektiğinden borca itiraz sebebi değil, İİK’nın 16 vd. maddelerine göre şikâyet sebebi olup, icra mahkemesince işin esasının incelenmesi gerekir.
-
Dava dışı borçlu şirkete izafeten davalı şirkete karşı icra takibi başlatılıp başlatılmayacağı, dava dışı borçlu şirket ile davalı şirket arasında acentelik ilişkisi gibi bir bağın olup olmadığı ile davalı şirketin sorumluluğuna gidilip gidilmeyeceği ancak icra takibine itiraz edilmesi ya da takibe karşı icra mahkemesi nezdinde şikayette bulunulması durumunda yapılacak yargılama sonunda mahkemece tespit edilip karar verilebilecek hususlardan olup icra müdürlüğünün borçluya izafeten takip talebi ve ödeme emrinde yer alan davalı şirkete ödeme emri tebligatı çıkarılması hususunda bir takdir hakkı bulunmamaktadır.