İçtihatlar Kategorisine En Son Eklenenler
-
HMK’nın 20. maddesi gereğince, yetkisizlik kararı kesinleşmeden takip dosyası, yetkisizliğine karar verilen icra müdürlüğünce mahkeme kararında yetkili yer olarak gösterilen icra dairesine gönderilemez.
-
Davanın konusu, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescile ilişkin olup, her ne kadar mahkemece tazminata hükmedilmiş ise de, temeldeki davanın konusunun gayrimenkulün aynine ilişkin olduğu, HMK 367/2 maddesi uyarınca kesinleşmeden takibe konulamayacağı
-
Alacaklı vekili tarafından sunulan talep dilekçesi ile borçlunun çalışmakta olduğu iş yerine almakta olduğu maaş, ikramiye ve tazminatlarının üzerine haciz şerhi konulması için maaş haczi müzekkeresi gönderilmesinin talep edildiği- alacaklının talebi dışında müzekkereye fazla mesai, nema ve vergi iadesi ve priminin de haczedildiğinin belirtildiği- alacaklı tarafça talep edilmemesine rağmen ek ders ücretinin haczedilmesinin ve ilgili kurum tarafından ek ders ücretinin kesilerek icra dairesine gönderilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu
-
Borçlunun muvafakati gereğince maaşı üzerine haciz konulup kesinti yapılabilmesi için öncelikle takibin kesinleşmiş olması gerektiği, henüz borçlu hakkında kesinleşmiş bir takip bulunmadan borçlunun maaşının haczedilmesine yönelik vermiş olduğu muvafakatin bir geçerliliğinin bulunmadığı,
-
Henüz emekli olmayan bir şahsın ileride kazanacağı emekli maaşının haczine muvafakat etmesinin geçerli olmayacağının
-
İcra İflas Kanunun 8. ve Yönetmeliğin 22/2. maddeleri uyarınca, icra ve iflas dairelerinin yaptıkları muamelelerle kendilerine vaki talep ve beyanlar hakkında tutanak tutması gerektiği, sözlü itiraz ile talep ve beyanların altlarının ilgililer ve icra müdürü, icra müdür yardımcısı veya icra katibi tarafından imzalanacağı, dosyaya yapılan itirazda, itiraz tarihinin dosyaya sunulduğu tarih değil, dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarih olduğu
-
Takibe dayanak ilamın bozulduğu ve bozma ilamının icra dosyasına 19.02.2018 tarihinde girdiği, maaş haczinin konulduğu tarih itibariyle yerinde durduğu, ilamın bozulması nedeniyle bu hacizlerin kaldırılamayacağı ancak İİK’nın 40/1 maddesi uyarınca maaş haczi kesintilerinin resen durdurulması gerektiği,
-
Borçlunun maaşına haciz uygulanmadan evvel maaş haczine muvafakat vermiş olduğundan İİK’nın 83/a maddesi uyarınca haczine muvafakat edilen şeyin yoksunluğunu hacizden önce hissedilemeyeceği dolayısıyla muvafakatin geçerli olmadığı
-
Maaş Haczi- Kesinti Yapmayan İşverenin Sorumluluğu-
-
İcra müdürlüğünce alacaklının “emekli ikramiyesinin haczine” ilişkin talebinin kabulüne karar verildikten sonra, alacaklının, “borçlunun emekli ikramiyesinin haczine yönelik bir talebinin bulunmadığı” belirtilerek “yeni” bir kararın verilmesinin, “icra müdürlüğünün kendi kararından kendiliğinden dönemeyeceği” ilkesine aykırı olacağı-
-
Maden ruhsatına haciz konulduktan sonra aynı dosyadan maden işletmesi ile bütünlük arz eden mahcuzların haczedildiği- Maden işletmesiyle bütünlük arz eden menkullerin haczinin aynı alacak için icra dosyasında yapılan tamamlama haczi niteliğinde olduğu, Maden Kanunu’nun 40. maddesinin hacze engel olmadığı- “Maden ruhsatından ayrı haczedildiği gerekçesiyle haczedilen menkul mallar yönünden haczin kaldırılmasına” karar verilmesinin hatalı olduğu-
-
İcra müdürlüğünce yapılan maaş hacizlerinin ve yapılması gereken kesintilerin İİK. mad. 355 uyarınca bildirilmesi üzerine, yine bu maddeye uygun düzenlendiği anlaşılan ve maaş hacizleri ile ilgili yapılan sıralamanın İİK. mad. 140/1 maddesinde tanımlanan sıra cetveli niteliğinde olduğundan söz edilemeyeceği-
-
Zorunlu Arabuluculukta Arabulucuya Başvuru Mahkemeler Nezdinde Dava Açılmadan Önce Kanuni Bir Ön Koşul Olarak Aranan Dava Şartıdır… Kanuni Düzenlemeler Gereği Eksik Olan Arabulucuya Başvuru Dava Şartının Sonradan Tamamlanması da Mümkün Olmadığından Arabulucuya Başvuru Olmadna Dava Açıldığı Tespit Ediliği Takdirde Herhangi Bir İşlem Yapılmaksızın Dava Şartı Yokluğu Nedeniyle Dava Usulden Reddedilmelidir.
-
Menfi Tespit Talebiyle Açılan Davanın Dava Şartı Yokluğundan Kesin Olarak Reddedilmesi Nedeniyle Mahkemeye Erişim Hakkının İhlal Edildiği İddiasına İlişkin Anayasa Mahkemesi Kararı
-
Takibin devamı sırasında, borçlunun herhangi bir başvurusu olmaksızın icra müdürünün kendiliğinden dosyayı ele alarak “takibe dayalı ilamın kesinleşmediği”nden bahisle “takibin durdurulmasına” karar veremeyeceği-
-
Sıra cetvelinin iptali davası sırasında nemalandırılan bedelin “Hazineye değil”, mülkiyet hakkı gözetilerek alacaklıya ödenmesi gerektiği-