İçtihatlar Kategorisine En Son Eklenenler
-
Kural olarak, ilamda faiz ve faizin başlangıcı konusunda hüküm bulunmaması halinde, kesinleşmeden infazı istenemeyecek ilamlar hariç, ancak karar tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceği-
-
«Boşanma davasının reddine» dair ilamda, dava tarihinden itibaren tahsiline karar verilen tedbir nafakasının faizinin hangi tarihte başlayacağının belirtilmemiş olması halinde faizin karar tarihinden itibaren başlayacağı–
-
Takip dayanağı ilamın Yargıtay …….. Hukuk Dairesi tarafından bozulduğu, bu halde, bölge adliye mahkemesince, takip, İİK md. 40/1’e göre olduğu yerde duracağından hacizlerin kaldırılmasına karar verilemez ise de; takibin durması gereken bu dönemde takip işlemi yapılamayacağından haczedilerek icra dosyasına gönderilen kira bedellerine ilişkin ödemelerin bozmadan sonra verilen kararın ibrazına kadar durdurulmasına karar verilmesi gerekeceği-
-
İade isteminde bulunan icra takibinin borçlusu olmayıp, borçlu hakkında ki başka bir takip dosyası alacaklısı olduğundan, İİK 40 ve 361. maddesine dayalı olarak iade talebinde bulunamayacağ
-
İcra emrinin borçlu vekiline tebliğ edilmediği, öğrenme tarihinin 21.08.2020 olduğu, takip kesinleşmeden haciz uygulandığı, paranın iadesi için ise İİK’nın 361. maddesindeki şartların oluşmadığı gerekçesi ile icra emri tebliğ tarihinin 21.08.2020 olarak düzeltilmesine, hacizlerin kaldırılmasına, tahsil edilen paranın iadesine ilişkin talebin reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
-
Davacı-borçlu hakkında kira alacağı nedeniyle icra takibi başlatıldığı ve örnek 13 nolu ödeme emri gönderildiği itiraz üzerine mahkemece hem itirazın kaldırılmasına hem de tahliyeye karar verildiği, davacı borçlunun kararı temyiz ettiği ve icranın durdurulması için İİK’nın 36 maddesinden yararlanıp teminat sunduğu, sürenin dolması üzerine borçlunun 02.10.2015 tarihinde 2. kez ek mehil talebinde bulunduğu ancak müdürlükçe ilk verilen ek mehilin bittiği ve tehiri icra kararı getirilmediğinden bahisle infaza karar verildiği,
-
Takibe dayanak ilâmın tapu sicil kayıtlarında değil, mal varlığında değişiklik oluşturacak nitelikte olması halinde ilâmın takibe konulması için kesinleşmesinin gerekmediği-
-
Alacaklı, yabancı para alacağının TL karşılığını, takip talebinde göstermek zorunda olup, buna bağlı olarak bu zorunluluğun ödeme emrinde de yerine getirilmesi gerekmektedir. Anılan noksanlık kamu düzeni ile ilgili ve devletin hükümranlık haklarına ilişkin olması nedeniyle takibin her safhasında re’sen göz önünde tutulmalıdır
-
Faiz alacağına mahkeme ilamında hükmedildiğinden, bu alacaktan açıkça feragat edilmediği sürece hukuki varlığını koruyacağından alacaklı, fazlaya dair hakkını saklı tutmasa bile ilamdan doğan alacağını zamanaşımı süresinin sonuna kadar isteyebilir. Alacaklının daha önce başlattığı takipte, eksik istediği ve istemi sınırlandırıldığından o dosyada talep edemeyeceği bakiye faiz alacağını, yeni bir icra takibiyle istemesinde yasal bir engel yoktur.
-
Aynı ilamdan kaynaklanan alacakların aynı takip dosyası üzerinden tahsili mümkün iken, makul ve kabul edilebilir bir gerekçe olmaksızın ayrı takip başlatılmasının usul ekonomisine aykırılık teşkil ettiği
-
Uyap sisteminde borca itiraz sekmesinin seçilmesinin itiraz iradesinin ortaya konulması amacına hizmet etmediği- Beyan dilekçesi içeriği başka bir takip dosyası ile ilgili olduğundan, takibin durdurulmasının mümkün olmadığı-
-
Aile konutu eşlerden biri tarafından kira ile sağlanmış ise sözleşmenin tarafı olmayan eşin, kiralayana yapacağı bildirimle sözleşmenin tarafı haline geleceği ve dava konusu kiralananın aile konutu olması halinde dahi dava dışı eş takip tarihine kadar kiralayana bir bildirimde bulunmadığından kira sözleşmesinin tarafı haline gelemeyeceği- İcra takibinde haklılık durumunun takip tarihi itibariyle değerlendirilmesi gerektiğinden mahkemece açılan davanın bekletici mesele yapılmamasının da yerinde olduğu-
-
Alacaklının İİK’nın 149. maddesi kapsamında yaptığı takip talebi üzerine, İcra Müdürlüğünün takip talebini kabulüne ilişkin yetkisinin ancak ibraz edilen akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarı içerip içermediği ve alacağın muaccel olup olmadığına ilişkin hususlarla sınırlıdır.
-
Davacı bankanın uzun yıllara sari ilişki sonrasında fazla tahsilat yaptığını kabul ederek iade ettiği bir parayı, sonradan hata ettiği gerekçesiyle talep etmesinin mümkün olmadığı, davacı bankanın davalı hakkında takibe girişmedeki gerekçesi yerinde değil ise de takibinde kötü niyetli olmadığı gerekçesiyle davacının itirazın iptaline ilişkin davasının reddine
-
Takip talepnamesindeki “.. başlangıç tarihli kira sözleşme metni ile tahliyesi” ibaresinden alacaklı tarafından tahliye yolunun da tercih edildiğinin anlaşıldığı- Takip dayanağı kira sözleşmesinden kiralanan yerin adresi belli olduğundan ayrıca tahliye adresinin gösterilmesi zorunlu olmadığı
-
Döviz alacağı yönünden uygulanacak faiz oranının, dava tarihinden itibaren Devlet bankalarının USD ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına fiilen ödenen en yüksek faiz oranı olmasının gerektiği-