İçtihatlar Kategorisine En Son Eklenenler
-
-Usulsüz Tebliğ, -Usulsüz Tebliğden Haberdar Olma, -Birden Fazla Borçlunun Bulunduğu Dosya da Borçlulara İlişkin Vekaletnamelerin Ayrı Ayrı Sunulması Halinde, Vekilin Öğrenme Tarihi
-
Taşınmazın usulüne uygun olarak haczedildiğinin kabulü için İcra Müdürlüğünce haciz kararı verilmesi yeterli olup, haczin geçerliliği ve tamamlanmış sayılması için ayrıca tapu siciline şerh verilmesi zorunlu değildir. İİK’nın 106 ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığı belirlenirken sürenin başlama tarihi olarak İcra Müdürlüğünce haciz kararının verilme tarihi esas alınmalıdır.
-
Tasarrufun İptaline İlişkin İİK’nun 278 Maddesinde Yer Alan “…evlat edinenle evlatlık…” ibaresinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi Kararı
-
Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yoluyla Takipte, Borcun Ödenmesinden Sonra Takibin İptaline Karar Verilmesi Halinde, İİK’nun 40 ve 361 Maddelerine Göre Paranın İadesinin İstenemeyeceği
-
Boşanma Davası Devam Ederken Taahhüde Dayalı Tahliye Takibinde Aile Konutu Şerhi
-
Konuttan Uzaklaştırma Kararı Olan Borçluya Tebligat
-
Yıkılan Binaya Teb. Kan. 35 Göre Tebligat
-
Yerleşik içtihatlarımız nazara alındığında, TK’nın 35. maddesine göre tebligat yapılmasına esas alınan iade tebligatın “muhatap ismen tanınmıyor” şerhi ile iadesi sebebiyle yapılan tebligat işlemi usulüne uygun değildir.
-
Beraat Eden Sanık Lehine Takdir Edilen Vekalet Ücret Alacağına İlişkin Olarak İcra Takibine Açılmadan Önce İdareye Başvuru Zorunluluğu Bulunmadığı
-
Beraat Eden Sanık Lehine Takdir Edilen Vekalet Ücreti Alacağının İcraya Konulması İçin Kesinleşmesine Gerek Olmadığı
-
Borçlunun, mahkemece tayin edilen teminattan ayrı olarak icra müdürlüğüne talep anına kadar fer’ileri ile birlikte hesaplanan dosya borcunu nakit olarak yatırması ya da tamamını karşılayan ve her an paraya çevrilebilir muteber, kesin banka teminat mektubunu vermesi halinde alacaklı tarafından takibe devam edilemez.
-
Kira paralarının davalı tarafından davacının banka hesabına artışsız olarak ödenmesi ve ödenen tutarların ihtirazı kayıt ileri sürülmeden alınmış olması davacının artış koşulundan vazgeçtiği ve taraflar arasında bu yolda zımni bir anlaşma olduğu şeklinde yorumlanamayacağı,
-
Çiftçilere Ödenen Doğrudan Gelir Desteğinin Haczi
-
6102 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesinin birinci fıkrası hükmü gereğince her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olan eldeki uyuşmazlığın ticari dava sayıldığı ve aynı Kanun’un 5/A maddesinin birinci fıkrası uyarınca konusu bir miktar para olan alacak ve tazminat taleplerine ilişkin ticari davalar açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak düzenlendiği,
-
Temerrüt nedeniyle açılacak tahliye davasının kural olarak kiraya verenler tarafından açılması gerektiği, kiraya verenler birden fazla ise aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan ihtarnameyi birlikte göndermeleri ve yine davayı da birlikte açmalarının zorunlu olduğu, kiraya veren durumunda olmayan malik veya kiralananı sonradan iktisap eden yeni malikin önceden kiracıya ihbar göndererek kira paralarının kendisine ödenmesini istemesi, bu ihbarın sonuçsuz kalması halinde yasal içerikli ihtarname tebliğ ettirmek suretiyle dava açması gerektiği, kiralanan paylı mülkiyete konu ise pay ve paydaş çoğunluğunun sağlanması, elbirliği halinde mülkiyete konu teşkil ediyorsa tüm ortakların davaya katılmaları gerektiği
-
Genel haciz yolu ile ilamsız takip dosyası derdest iken, alınan itirazın iptali ilamıyla hükme bağlanan alacaklar için aynı takip dosyasından düzenlenecek ek takip talebi ile bu alacakların takibi ve tahsili mümkün olduğundan, anılan alacaklar yönünden ayrıca ilamlı takip başlatılması usul ekonomisi ilkesine aykırıdır.