İçtihatlar Kategorisine En Son Eklenenler
-
Kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedelinin ilk davada tespit edilerek kesinleşmesinden sonra eldeki ek davada, kesinleşmiş karardaki bakiye bedele hükmedilerek ilk dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği
-
Sözleşmede kararlaştırılan tarihte davalının (500.000 USD olarak kararlaştırılan) avukatlık ücretini ödeme borcu muaccel hâle geldiğinden, sözleşmeye uygun şekilde ücret ödemesinin yapılmaması nedeniyle avukatın istifa etmesinin haklı bir istifa olduğu
-
Alacağın faturalara dayalı, hesaplanabilir nitelikte ve likid olduğu, davalı tarafından borç tutarının bilindiği ve takibe itiraz dilekçesinde açıkça tutarı belli olan borcun bir kısmına itiraz edildiği itirazın iptali davasında, bilirkişiden rapor alınmasının alacağın likid olma vasfını değiştirmeyeceği ve davacı lehine icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerektiği
-
Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre, takdir edilen nafaka miktarının gelecek yıllarda artırılması konusunda oran olarak TÜİK’in yayınladığı yıllık ÜFE oranı, artış tarihi olarak da kararın kesinleştiği tarih benimsenmektedir.
-
İcra müdürlüğünün ÜFE artırım oranını denetleme görevinin olmadığı gerekçesi ile ilama dayalı ek icra taleplerini uygulamaması nedeniyle işlemlerinin iptali istemli davada, alacaklının takip talepnamesini düzenleme hakkına sahip bulunduğundan, icra müdürlüğünün takip talepnamesini kabul etmeme yetkisi bulunmamakta olup, ödeme emri tebliğ edildiğinde, takip talepnamesinin yasal olmadığı yönünde karşı tarafın şikayet hakkının bulunduğu, bu nedenle icra müdürlüğünün alacaklının takip talepnamesini kabul ederek işlem yapması gerekirken talep edilen ÜFE artırım oranının hatalı olduğu görüşüyle reddetmesinin isabetsiz olduğu
-
İhtiyati haciz karanın nihai bir karar niteliği taşımadığı ve görev yönünden verilmiş bir usulden ret kararının da HMK’nın geçici 3. maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği
-
Aynı alacaktan dolayı birden fazla taşınmaz üzerinde toplu ipotek tesis edilirse, tüm taşınmazların birlikte takibe konu edilmesi, birlikte satışının istenmesi ve birlikte satış kararı verilmesinin zorunlu olduğu (TMK 850, 873)
-
Dosyanın Yetkisizlikle Yetkili İcra Dairesine Gönderilmesi Halinde, Yetkili İcra Müdürlüğünce Yeni Bir Ödeme Emri Düzenlenerek Borçluya Tebliğ Edilmesi Gerekir
-
Ticaret sicilinden terkin edilmek suretiyle tüzel kişiliğinin sona eren borçlu şirketin ihyasına karar verilerek yeniden sicile tescilinin sağlanması halinde, ihya kararının etkisini geçmişe yönelik olarak da doğuracağı ve takipte yapılan işlemlerin de geçerli hale geleceği
-
İpotek veren taşınmaz maliki üçüncü kişiye, İİK.’nin 150/ı maddesi gereğince hesap özeti gönderilmesi zorunluluğu bulunmamakta ise de; ipotek veren üçüncü kişi hakkında takip yapılabilmesi için TMK.’nin 887. maddesi uyarınca, alacağın kendisinden istenilmesi, yani muacceliyet ihtarının gönderilmesi gerektiği
-
Bonoda kefil sıfatı ile atılan her imzanın aval hükmünde olduğu, aval sıfatı ile atılan imzalar yönünden eş rızasının alınmasının gerekli olmadığı-
-
UYAP sisteminde icra müdürlüklerine muris ekleme, murislerin adına kayıtlı taşınmazların sorgulaması yetkisi verilmiş olup, yalnızca ölü kayıtlar yönünden nüfus kayıt örneğinin sorgulanmasının özel hayatın gizliliğine ilişkin temel hakların ihlali anlamına gelmediği;
-
Meskeniyet iddiasında bulunmak hakkının ancak taşınmaz maliki olan takip borçlusuna ait olduğunu, şikayetçi Ç. Çalışkan’ın şikayet konusu taşınmaz yönünden aktif husumet ehliyeti bulunmadığının açık olduğunu, kaldı ki İİK’nın 82/1. maddenin 12. bendi uyarınca meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için haczin dayanağını teşkil eden borcun haczedilmezlik iddiasına konu edilen evin bedelinden doğmamış olması gerekeceğini,
-
İpotek veren üçüncü kişi hakkında takip- Muacceliyet ihtarı- Asıl borçlu ve ipotek veren taşınmaz malikleri üçüncü kişilere ihtarnameye ilişkin tebligatın yapılması- Süresiz şikayet-
-
İcra dosyasındaki muvafakat beyanı takibin kesinleşmesinden önce olduğundan, İİK’nun 83/a maddesi hükmüne göre geçersizse de, muvafakatin geçersizliğinin somut olayın özelliği bakımından haczin kaldırılması için başlı başına bir neden sayılmayacağı
-
Bankaya, “sözleşmelerden doğan mevcut ve müstakbel borçların teminatı olarak banka nezdindeki maaş hesaplarından bloke, rehin, hapis, virman ve mahsup işlemleri suretiyle alacağını tahsil yetkisi” veren sözleşme hükümlerinin İİK 83/a gereğince geçerli olmadığı