İçtihatlar Kategorisine En Son Eklenenler
-
Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olması nedeniyle takip kesinleşmeyeceğinden, bu tarihten önceki hacizlerin hükümsüz kaldığının kabulü gerekir. Ödeme emrinde belirtilen ödeme süresi geçmedikçe, alacaklı tarafça haciz istenemeyeceği gibi, bu koşullar oluşmadan önce konulan hacizler de geçersizdir.
-
Borçlu belediyece haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paraların aynı hesapta toplanması ve birbirine karıştırılması, haczedilmezlik hakkından feragat olarak kabul edilmelidir. Yerleşik Yargıtay kararları da bu yöndedir.
-
Belediye Mallarının Haczi
-
Meskeniyet şikayetinde; ipoteğin zorunlu ipotek olmadığı ve şikayetçinin haciz tarihi itibariyle bankaya kredi borcunun devam ettiği durumlarda, borçlunun konulan haciz dolayısıyla meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı olmadığı
-
İ.İ.K.’nın 36. maddesi İ.İ.K.’nda özel hüküm bulunmadıkça (İ.İ.K.’nun 97/14, 269/c-3, 276/2) icra mahkemesi kararları hakkında uygulanmayacaktır. Anılan madde genel mahkemelerce verilen kararlar hakkında uygulanabilir. İ.İ.K’da itirazın kaldırılmasına ilişkin kararlara yönelik İ.İ.K.’nın 36. Maddesinin uygulanabileceğine yönelik özel düzenleme bulunmadığından, kira alacağı kaynaklı itirazın kaldırılmasına yönelik ilama ilişkin mehil belgesi verilmesi mümkün değildir.
-
Murisin ölümü üzerine üç gün ve devamında üç ay süre ile mirasçıları hakkında takip yapılamayacağı, bu sürelere uyulmadan takibe geçilmesi halinde “takibin iptaline” karar verilmesi gerekeceği- Bu konudaki şikayetin süresiz olarak yapılabileceği
-
Davalının kredi borcu için davacının ipotek verdiği taşınmazının icra kanalıyla satılması nedeniyle zararın tahsili amacıyla başlatılan takibe yönelik itirazın iptali istemi- Takas mahsup talebi- Tarihsiz ibraname-
-
Arabuluculuk anlaşma belgesinde; alacağın şarta bağlanması, eda hükmü içermemesi hallinde söz konusu belgenin ilamlı takibe konu edilemeyeceği (BAM Hukuk Dairelerinin Kesin Kararları Arasındaki Uyuşmazlığın Giderilmesi İstemi)-
-
Taşınmazın ihalesi yapılıp alıcı adına tescilinin yapıldığı tarihten 8 yıl sonra tahliyenin talep edildiği, alıcı tahliye için hakkını makul veya münasip bir sürede kullanmayarak bir nevi kira ilişkisini benimsediğinden alıcının İİK’nun 135.maddesine dayalı olarak değil; genel hükümlere göre talepte bulunabileceği
-
Kefalete rıza gösterecek eşin, borçlunun bizatihi kendisi olması nedeniyle ve de kefil olunacak borçlu eşin, kendisine verilecek kefalete rıza göstermeyeceğinin kabulünün de hayatın olağan akışına aykırı olacağı düşüncesiyle, eşin, borçlu eşe kefil olmak istemesi halinde, kefaletin geçerli olması için eş rızasına lüzum olmadığının kabulü gerekir.
-
İİK’nin 96-97 maddelerinin uygulanmasına yönelik icra mahkemesi kararlarına karşı istinaf yolunun açık olduğu-
-
Eş rızasının bulunmaması nedeniyle kefaletin geçersizliğinin tespiti istemi-
-
Yabancı Vatandaşlarca Yapılan Meskeniyet Şikayetine İlişkin Yargıtay Kararı
-
Yurt Dışında Yaşayan Türk Vatandaşına Tebligat ve Meskeniyet Şikayeti
-
Meskeniyet Şikayetinda belirlenen miktar kesinleştikten sonra icra dosyasından kıymet takdiri yapılmış olması ve daha yüksek değer belirlenmesi, meskeniyet şikayetinde tespit edilen miktarın oransal olarak arttırılmasını gerektirmez
-
İİK’nun 169/a-l. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir. Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre de, ödeme iddiasının kabul edilebilmesi için, söz konusu ödeme belgelerinde takibin dayanağı olan senede açıkça atıfta bulunulması zorunludur.