İçtihatlar Kategorisine En Son Eklenenler
-
Borçlunun çalışırken maaşına konulan haczin, emekli olduktan sonra emekli maaşı üzerinde borçlunun muvafakati olsa bile devam etmesinin mümkün olmadığı-
-
Alacaklının, satış isteme süresi dolmadan (İİK. mad. 106) icra müdürlüğünden İİK. mad. 121 uyarınca yetki alarak ortaklığın giderilmesi davası açtığı, bu davanın açılmasıyla satış isteme süresinin kesildiği, ortaklığın giderilmesi davasının derdest olduğu görüldüğünden haczin düşmediğinin kabulü gerektiği-
-
İşçinin almakta olduğu aylık ücretinin ancak 1/4’ü haczedilebileceği- İ.iyenin en fazla 1/4’ünün haczi mümkün olduğu- Fazla mesai, evlilik yardımı, çocuk zamları, ayni yardımlar, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti gibi ödemelerin haczinin ise mümkün olmadığı- Kıdem tazminatı gibi ödentinin ve vergi iadesi alacağının ücretten sayılacağına dair bir hüküm bulunmadığından anılan gelirlerin tamamının haczedilebileceği
-
İlamsız Takipte Peşin harcın iadesi yönündeki yasal düzenlemenin güttüğü amacın alacaklının takibin devamını sağlayıcı nitelikte dava açmak mecburiyetinde bırakılması olduğu, aksi yöndeki kabulün borçlunun itiraz ettiği ilamsız takiplerde alacaklının peşin harcın kendisine iadesini sağlamasına neden olacağı ki bu halde takip sonlanmadan takip dosyasının harçsız kalacağı sonucunu doğuracağı, dolayısı ile takibin devamını sağlar nitelikte alacaklının mahkemeye müracaat bulunmadığı gözetildiğinde Harçlar Kanununun 29/3. maddesinde belirtilen koşulların oluşmadığı görülmüştür.
-
alacaklı tarafından icra takibi başlatılmış olmakla peşin harcın ödenmesi gerektiği ve takibin iptal edilmiş olmasının peşin harcın iadesi sonucunu doğurmayacağı,
-
İfa Zamanı Gelmemiş (Vadesi Gelmemiş, Muaccel Olmayan, Müeccel) Bir Alacak İçin Açılmış Davada, Mahkemece İfa Zamanının Henüz Gelmediği Gerekçesiyle Davanın Usulden Reddine Karar Verilmesi Gerekmektedir.
-
Yasal düzenleme karşısında; borçlunun alacaklı olduğu dosyadaki hak ve alacaklarına haciz konulup, alacaklının, İcra Dairesi’nden aldığı tahsil yetki belgesini sunması üzerine, borçlunun alacaklı olduğu dosyada tahsil hakkı ve yetkisi ile bu alacak üzerindeki tasarruf hakkı ortadan kalkmış ve haciz koyduran alacaklıya geçmiştir.
-
Muris muvazaası- Mal kaçırma amacı olup olmadığı- İspat yükü-
-
Kamulaştırma Kanunun 20 Maddesi Gereğince Tahliye ve Harç
-
İhalesi yapılan taşınmaz ile ilgili olarak ödenen %18 KDV’nin iadesine ilişkin uyuşmazlığın vergi mahkemesinde görüleceği
-
Borçlu vekili, Yargıtay’dan her ne kadar icra müdürlüğünce verilen süre içerisinde tehiri icra kararını almış ise de, sözü edilen karar için, İİK.’nun 36/3. maddesinde öngörülen şekilde masrafını verip bu kararı icra dairesine ulaştırmamış, elden aldığı kararı 60 günlük süre geçtikten sonra tarihinde icra müdürlüğüne ibraz etmiş olduğundan, tehiri icra talebinde bulunduğu halde Yargıtay’dan tehiri icra kararı alıp, icra dosyasına ibraz etmeyen borçlunun kusurlu davrandığı
-
Haciz tarihi, itirazın iptaline dair verilen karardan sonra, ancak mehil vesikası verilmesinden önce olup, şikayet tarihinde, borçlu Yargıtay’ın ilgili dairesinden tehiri icraya dair karar getirememiş ise de, tehiri icra kararı alınmış olduğundan, bu kararın takibi olduğu yerde durduracağı ve karardan önce uygulanan haciz işlemlerini ortadan kaldırmayacağı
-
İİK’nun 36. maddesine dayanılarak mehil vesikası verilmesi ve bilahare tehiri icra kararının sunulması sadece takibi olduğu yerde durduracağı, daha önce yapılmış hacizlerin kaldırılmasını sağlamayacağı
-
Dosyaya sunulan tehiri icra kararına rağmen gelen paranın bloke edilmesi gerekirken alacaklıya ödenmesi usulsüz olup Mahkemece şikayetin kabulü gerekirken yazılı gerekçe ile reddi yönünde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
-
Her ne kadar icra müdürlüğü kendi kararından vazgeçemez ise de, şikayete konu işlemin icra mahkemesince denetlenerek usulüne uygun olup olmadığının belirlenmesi gerektiği, bu nedenle mahkemece salt bu gerekçeyle sonuca gidilmesi yerinde olmayıp, icranın geri bırakılması kararı üzerine icra dairesinin ilamın icrasını Yargıtay’ın esas hakkındaki temyiz incelemesinin sonuçlanmasına kadar geri bırakması gerektiğinden, borçlunun tehiri icra kararı sunması üzerine icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına ve nakit teminatın alacaklıya ödenmesine ilişkin kararın uygulanmamasına yönelik işleminin hukuka uygun olduğunun kabulü ile, alacaklının bu kararın iptali istemi ile ilgili şikayetinin reddine karar verilmesi gerekeceği
-
Ödeme Emrinde İcra Müdürlüğünün İban ve Banka Hesap Bilgisinin Bulunmaması Her Zaman Tamamlanabilir Olup Ödeme Emrinin İptalini Gerektirmez