12. Hukuk Dairesi2023 YılıHaciz KaldırmaTaşkın Haciz

İİK’nın 72/5. maddesinde, menfi tespit davasının borçlu lehine sonuçlanması halinde takibin duracağı, ilamın kesinleşmesi halinde icranın eski hale iade edileceği belirtilmiş olup menfi tespit davasına ilişkin ilam kesinleşmediğinden, bu ilama dayalı olarak hacizlerin kaldırılmasına karar verilemeyeceği

T. C.
Y A R G I T A Y
1 2 . H U K U K D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I

Esas No : 2022/8666
Karar No : 2023/1458

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 23.03.2022
SAYISI : 2021/3661 E., 2022/722 K.
DAVA TARİHİ : 18.05.2021
HÜKÜM/KARAR :
TEMYİZ EDEN : Davacılar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 7. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28.09.2021
SAYISI : 2021/307 E., 2021/747 K.

Taraflar arasındaki şikayetten dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir.

Kararın şikayetçi borçlular tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi borçlular tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Şikayetçi borçlular vekili dava dilekçesinde; müvekkilleri aleyhine başlatılan icra takibinde, müvekkillerinin çok sayıda taşınır ve taşınmaz mallarına haciz konulduğunu, Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/275 E. sayılı dosyası üzerinden açtıkları menfi tespit davasında borçlu olmadıklarına karar verildiğini, bu karara istinaden takibin durdurulmasına ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini, icra takibinde alacak miktarından daha fazla değere sahip mallara haciz konulduğunu, mevcut hacizlerin iddia edilen alacak tutarına oranla taşkın haciz olduğunu iddia ederek, öncelikle mevcut tüm hacizlerin fekkine karar verilmesini, tüm hacizlerin kaldırılması talebinin uygun bulunmaması durumunda taşkın haczin mevcudiyeti de nazara alınarak borcu karşılamaya yeten tek bir taşınmaz üzerinde haczin devamına, müvekkillerinin araç ve banka hesapları ile diğer tüm taşınmazları üzerine konulmuş bulunan taşkın hacizlerin fekkine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesi sunmadı. Duruşmada, menfi tespit davasının henüz kesinleşmediğini beyan ederek şikayetin reddini talep etti.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İİK’nın 72/5. maddesinde; “Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlâmın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir.” denildiği, Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/307 sayılı kararı ile takibe konu senetten dolayı borçluların alacaklıya borçlu olmadığının tespitine karar verildiği ancak şikayet tarihi itibariyle kararın kesinleşmediği, menfi tespit kararının kesinleşmemiş olması nedeniyle hacizlerin kaldırılması istemini reddeden müdürlük işlemi yerinde olduğu, haczedilen taşınmazların ihale ile satışının yapılması halinde dosya borcunu ödemeye yeterli olup olmayacağının belli olmadığı, taşınmazların kıymet takdir raporuna göre borçluların ayrı ayrı paylarının değerinin toplamı taşınmazların açık artırma ile muhammen bedelin %50’si oranında satılması halinde dosya borcunu karşılamayacağı, icra dosyasındaki hacizlerin taşkın haciz olarak nitelendirilemeyeceği gerekçesiyle şikayetlerin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi borçlular istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Şikayetçi borçlular vekili istinaf dilekçesinde; menfi tespit davası ile borçlu olmadıklarına karar verilmesi üzerine müdürlükten takibin durdurulması ve hacizlerin fekkine karar verilmesini talep ettiklerini, müdürlüğün takibi durdurduğunu fakat hacizleri kaldırmadığını, müvekkillerin pek çok taşınır, taşınmaz malına ve banka hesaplarına haciz konulduğunu, konulan hacizlerin taşkın haciz niteliğinde olduğunu iddia etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İİK’nın 72/5. maddesinde, menfi tespit davasının borçlu lehine sonuçlanması halinde takibin duracağı, ilamın kesinleşmesi halinde icranın eski hale iade edileceği belirtilmiş olup menfi tespit davasına ilişkin ilam kesinleşmediğinden, bu ilama dayalı olarak hacizlerin kaldırılmasına karar verilemeyeceği gerekçesiyle menfi tespit davasının kabulüne ilişkin ilam gereğince hacizlerin kaldırılması talebinin reddine kararı yönünden davacıların istinaf başvurusunun HMK’nun 353-(1)-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine, taşkın haciz şikayetinin İİK’nın 85. maddesinin uygulama biçiminden kaynaklanmakta olup İİK’nın 363/1 maddesi gereğince, icra mahkemesinin 85. maddenin uygulama biçimine ilişkin karalarına karşı istinaf yasa yoluna başvurulamayacağından taşkın haciz şikayeti yönünden davacıların istinaf başvurusunun HMK’nun 352/1, İİK’nın 363 ve 365. maddeleri gereğince reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi borçlular temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Borçlular vekili temyiz dilekçesinde; menfi tespit davası ile borçlu olmadıklarına karar verilmesi üzerine icra müdürlüğünce takibin durdurduğunu fakat hacizlerin kaldırmadığını, alacak miktarından daha fazla değere sahip mallara konulan hacizlerin taşkın haciz niteliğinde olduğunu, menfi tespit davası ile müvekkillerinin borçlu olmadıklarının tespit edildiğini, hem menfi tespit dava dosyası kapsamı hem de hacizlerin taşkın olması nedeniyle şikayetin kabulü gerektiğini iddia etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, haczin kaldırılması istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İİK’nın 16., 72/5., 85., 363/1 maddeleri

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyiz incelemesinin duruşmalı yapılmasına işin ivediliği ve niteliği nedeniyle 5311 Sayılı Kanunla Değişik İİK’nın 366. maddesi hükmü uygun bulunmadığından bu yöndeki isteğin reddine oy birliği ile karar verildikten sonra işin esası incelendi:

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup borçlular tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Yukarıda açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 2004 sayılı Kanun’un 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu