12. Hukuk Dairesi2025 YılıKambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yolu

Kaşenin dışına başka bir imzanın atılmadığı görülmektedir. Bu nedenle imzaların temsilci sıfatıyla atıldığının ve  şahsi sorumluluk doğurmayacağının kabulü gerekir. 

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A
   Y A R G I T A Y   İ L A M I
ESAS NO : 2025/417
KARAR NO: 2025/5173
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular ile alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Alacaklının temyiz dilekçesinin incelenmesinde;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre alacaklının yerinde bulunmayan tüm temyiz itirazlarının REDDİNE,
2-Borçluların temyiz dilekçesinin incelenmesinde;
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibine karşı borçluların asıl ve birleşen dosyalarda icra mahkemesine başvurularında; sair itirazlarının yanında şirket temsilcilerinin şirket kaşesi üzerinde imzası  bulunduğunu, şahsen sorumlu olmadıklarını ileri sürerek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurdukları, İlk Derece Mahkemesince, asıl ve birleşen dosyalar hakkında borca itirazının kabulü ile; takibin durdurulmasına sair talepler ile borçluların tazminat isteminin ise reddine karar verildiği, kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine bölge adliye mahkemesince istinaf başvurusunun esastan kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına ve itirazların reddine  karar verildiği, kararın borçlular tarafından temyiz edildiği görülmektedir.
           Takip dayanağı bononun düzenlenme tarihi itibari ile yürürlükte olup olayda uygulanması gereken 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 776/1-g maddesi gereğince, takip konusu belgenin kambiyo vasfını taşıması için “… senedi düzenleyenin imzasını” ihtiva etmesi zorunludur. Anılan maddede sorumluluk için sadece imzadan söz edilmiş, birden fazla imzanın bulunması koşul olarak öngörülmemiştir. TTK’nun 778. maddesi göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun’un 677. maddesi gereğince, şirketin münferit temsilcisinin şirket kaşesi dışında senet üzerine atmış olduğu imzanın kendisini sorumluluktan kurtaracağı  düşünülemez.  Yine,  TTK’nun   778.   maddesi   göndermesi  ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun’un 701. ve 702/1. maddeleri gereğince, keşideci şirket kaşesi üzerindeki imza dışında bononun ön yüzüne konulan her imza aval şerhi sayılır. Aval için sadece imza yeterli olup, ayrıca ad ve soyadın yazılması gerekmez. Aval veren kimse, kimin için taahhüt altına girmiş ise tıpkı onun gibi sorumlu olur. Özetle şirket temsilcisinin şahsen sorumlu olabilmesi için şirket kaşesi dışında ayrı bir imzasının bulunması yeterlidir. Her iki imzanın da kaşe üzerinde bulunması halinde ise yetkili temsilcinin sorumluluğundan bahsedilemez. Bir diğer ifade ile senetteki her iki imza da şirket kaşesi üzerine atılmışsa, burada artık aval olgusundan söz edilemez (Hukuk Genel Kurulunun 05.10.2011tarih, 2011/12-480 E. – 2011/598 K. sayılı kararı).
 Dosyada mübrez 29.04.2019 tarihli ticaret sicili gazetesine göre, 16.04.2019 tarihli yönetim kurulu kararı gereğince, F.Y, C.Y, ve K.Y. 04.04.2022 tarihine kadar ….İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ni müştereken temsil ve ilzamda yetkili kılındıkları, bu durumda, bononun keşide tarihleri itibariyle şirketin müşterek imza ile temsil ve ilzam edildiği, takip dayanağı 08/02/2021 keşide tarihli ve 17.000,000,00 TL bedelli bir adet bonoda ….İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret A.Ş. ‘ne ait kaşe üzerinde altı adet imzanın olduğu, sözkonusu kaşenin dışına başka bir imzanın atılmadığı görülmektedir. Bu nedenle imzaların temsilci sıfatıyla atıldığının ve  şahsi sorumluluk doğurmayacağının kabulü gerekir. 
O halde, Bölge Adliye mahkemesince, alacaklının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, bozulması gerekmiştir.
SONUÇ  : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile Kayseri  Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi’nin 26.11.2024 tarih ve 2024/1232 E- 2024/1232 K sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nin 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nin 373/2. maddeleri uyarınca  (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 03.07.2025 gününde oy birliğiyle karar verildi.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu