Kira Alacakları ve Tahliyelerine İlişkin İcra Takibi Kategorisine En Son Eklenenler
-
Türk Parasının Kıymetinin Korunmasına Dair Cumhurbaşkanının 32 sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten önce akdedilen konut ve çatılı iş yeri kira sözleşmelerinde döviz veya dövize endeksli olarak belirlenen bedeller bu fıkranın ilk paragrafına göre iki yıllık süre için Türk parası olarak belirlenir. Ancak, Türk parası olarak belirlemenin yapıldığı kira yılının sonundan itibaren bir yıl geçerli olmak üzere; anılan paragraf uyarınca Türk parası olarak belirlenen kira bedeli, taraflarca belirlenirken mutabakata varılamazsa, belirleme tarihinden belirlemenin yapıldığı kira yılının sonuna kadar Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği tüketici fiyat endeksi (TÜFE) aylık değişim oranları esas alınarak artırılması yoluyla belirlenir.
-
(Görüş Değişikliği) Aynı alacak için değişik takip yollarına başvurulmasında yasal engel bulunmadığından yola çıkılarak, mevcut bir icra takibi devam ederken, alacaklının “tahsilde tekerrür etmeme kaydıyla” aynı alacak için, aynı borçluya, yeni bir icra takibi başlatmasında mükerrerliğin oluşmadığı görüşünün, söz konusu içtihadı birleştirme kararı karşısında uygulama kabiliyeti de kalmamıştır. Bu cümleden olmak üzere; icra takibinde derdestlik için takip türlerinin aynı olmasının gerekmediğinin de kabulü gerekir.
-
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 20/a. maddesi hükmüne göre kat maliklerinden her biri, kapıcı giderlerinden (ücret, sigorta pirimi, kıdem tazminatı vs.) yönetim planında veya kat malikleri kurulunca verilmiş bir kararda başka türlü bir hüküm bulunmadıkça diğer kat malikleri ile birlikte eşit olarak sorumludur. HGK’nun 03.10.2001 tarih ve 2001/18-642 E.-2001/662 K. sayılı kararında da benimsendiği üzere, bu sorumluluk borcun yasal olarak ödenmesi gereken tarihte malik olan kişiye aittir.
-
Kira sözleşmesine dayalı takipte takip alacaklısı kira sözleşmesinde kiraya veren sıfatı ile imza atan kişi (sözlü akitte kiraya veren olarak belirlenen kişi) dir. Kira sözleşmesinde kiraya veren birden fazla kişi olabilir. Bu halde, ilamsız tahliye takibinin kiraya verenlerin tümü tarafından birlikte yapılması gerekir. Burada kiraya verenler arasında zorunlu dava arkadaşlığı vardır.
-
Kiracının kira sözleşmesinde adresinin .. adresi olarak belirtilmesine rağmen, bilinen adres olan bu adrese tebligat çıkartılmaksızın davacının iade gelen eksik adres bildirilen tebligat üzerine doğrudan mernis adresine TK’nın 21/1. maddesi gereğince tebligat yapılması ve bu tebligatın iade gelmesi nedeniyle TK’nın 21/2. maddesi gereğince yapılan tebligat usulsüz olduğundan
-
-Kira bedelinin ödendiğine yönündeki ispat yükünün davalı kiracıda olduğu, -Kiracının tacir olduğu, davanın sebebini oluşturan taşınmazın da davalının ticari faaliyetinde kullanılmak üzere kiralandığı, taraflar arasındaki sözleşmenin ticari iş niteliğinde olup alacağa ticari işlerde geçerli avans faiz oranlarının uygulanmasının yerinde olduğu
-
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 20/a. maddesi hükmüne göre kat maliklerinden her biri, kapıcı giderlerinden (ücret, sigorta pirimi, kıdem tazminatı vs.) yönetim planında veya kat malikleri kurulunca verilmiş bir kararda başka türlü bir hüküm bulunmadıkça diğer kat malikleri ile birlikte eşit olarak sorumludur.
-
Apartman yönetiminin taraf olarak gösterildiği ve kat malikleri aleyhine verilen dayanak karar nedeniyle başlatılan ilamlı takipte, yukarıda belirtilen yasa hükümleri uyarınca; alacaklının kat malikleri ya da yönetici aleyhine takip başlatmak konusunda seçimlik hakkı bulunduğu ve iş kazası tarihindeki maliklerin, yönetim planında veya kat malikleri kurulunca aksi kararlaştırılmadıkça, eşit sorumlu olduklarının kabulü ile, mahkemece iş kazasının yaşandığı 13.02.2008 tarihi itibarıyla, malik listesinin getirtilmesi ve o tarihteki maliklerin tespit edilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
-
Sonuç olarak; yerel mahkemenin davalısı apartman yönetimi olan iş mahkemesinin ilamına dayalı olarak 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 20, 35, 38 ve 40. maddeleri uyarınca ilama konu borcun yasal sorumlusu konumundaki kat malikleri olan borçluların ilamda taraf olmadıklarına ilişkin şikâyetinin reddine dair direnme kararı usul ve yasaya uygundur.
-
Kat Mülkiyeti Kanununun 20. maddesinin 2. fıkrasının 2. cümlesine göre, gider ve avans payının tamamını ödemeyen kat malikinin ödemede geciktiği günler için aylık yüzde beş (14.11.2007-5711/9. madde ile değişiklikten önce %10) hesabıyla gecikme tazminatı ödemekle yükümlü olduğundan, ortak giderden payına düşeni ödemeyen bağımsız bölüm malikinin ödemede geciktiği günler için ödemekle yükümlü bulunduğu gecikme tazminatının başlangıcının açıkça saptanmış olması gerekir.
-
Borçluya, aynı takip dosyasında itirazın iptali/kaldırılması ilamı ile hükmedilen icra inkar tazminatı, ilam vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden ek takip talebi ile icra emri gönderilmesinde yasaya aykırılık yok ise de, 14.11.2017 tarihli takip talebinde yer alan asıl alacak miktarı ve güncellenmiş faiz alacağı yönünden mükerrer olacak şekilde icra emri gönderilmesi ve ilama aykırı şekilde itirazın iptali ilamında yer almayan yeni borçlular ilave edilmek sureti ile icra emri düzenlenmesi yasaya aykırıdır.
-
Boş olarak altı imzalanıp verilen Tahliye Taahhütnamesinin üstünün taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu iddiasının tanıkla ispatının olanaklı olmadığında; ancak yazılı delille ispatı gerektiğinde ve yazılı delil de yoksa dayanılmış olması koşuluyla yemin delilinin söz konusu olabileceği
-
Tahliye taahhüdünden sonra, davacı tarafça itiraz edilmeyen 07.09.2014 başlangıç tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesi ile kira sözleşmesinin yenilendiği ve tahliye taahhüdünün hükümsüz kaldığı
-
Süre bitimi nedeniyle kiralananın tahliyesine yönelik olarak yapılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve tahliye istemi- İcra mahkemesince dava yargılamayı gerektirdiği gerekçesi ile reddedilmişse de, davalı tarafça İİK. 275/2 uyarınca kiranın yenilendiğine veya uzatıldığına dair aynı kuvvet ve mahiyette bir belge dosyaya ibraz edilmediğinden, davacı alacaklının, İİK 272 uyarınca, dönem sonunda takip yaparak tahliye istemesinde bir usulsüzlük bulunmadığı-
-
Ödeme emri TEBLİĞ EDİLMEDEN icra takibine itiraz eden borçlu hakkında tahliye istemi-
-
Kira sözleşmesi- Ödeme Tarihi-Borçlunun temerrüdü-Yıllık kira ödemesi