T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/3940
KARAR NO: 2017/12769
Y A R G I T A Y İ L A M I
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı alacaklı 01.07.2008 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak 04.02.2015 tarihinde haciz ve tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile 2013 yılı Ocak ayı bakiye kira bedeli ile 2013 yılı Şubat ayından 2015 yılı Şubat ayına kadarki kira alacağı 15.285,00 TL’nin faiziyle tahsilini talep etmiş, ödeme emri davalı borçluya 06.02.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 11.02.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, alacaklıya herhangi bir borcu olmadığını, yapmış olduğu kira ödemelerine dair banka dekontlarının ve kira karşılığı dairedeki eksikliklerin tamamlanmasına ilişkin yapılan masrafların belgelerinin mevcut olduğunu bildirerek borca ve faize itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur.
Mahkemece, 04/01/2016 havale tarihli bilirkişi raporunda; alacağın 8.249,41 TL’sinin fazla talep edildiğini, icra takibine konu edilmesi gereken miktarın 7.165,00 TL birikmiş kira parası, 690,26 TL faizi ile 2015 yılı Şubat ayı kirası 600,00 TL olmak üzere toplamda 8.455,26 olması gerektiğinin bildirildiği anlaşılmakla, hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne, davalının 8.455,26 TL üzerinden itirazının kaldırılmasına ve tahliyeye karar verilmiştir.
Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve tahliye istemlerine ilişkindir.
Takipte dayanılan ve karara esas alınan 01.07.2008 başlangıç tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira bedeli aylık 550,00 TL olarak karalaştırılmakla birlikte, ödeme günü belirlenmemiştir. TBK’nun 314. maddesinde “Kiracı, aksine sözleşme ve yerel adet olmadıkça, kira bedelini ve gerekiyorsa yan giderleri, her ayın sonunda ve en geç kira süresinin bitiminde ödemekle yükümlüdür” düzenlemesine yer verilmiştir. Kira sözleşmesinin başlangıcı ve süresi tespit edildikten sonra ödeme zamanı tespit edilemez ise 6098 sayılı TBK.nun 314. maddesi gereğince her ayın ya da her yılın son günü ödeme zamanı olarak kabul edilmelidir. Buna göre kira sözleşmesinde ödeme günü belirlenmediğinden ödeme gününün ayın son günü olduğunun kabulü gerekir.
Davacı alacaklı tarafından takip 04.02.2015 tarihinde başlatılmış olup, takip tarihi itibariyle 2015 yılı Şubat ayı kira bedeli muaccel olmamıştır. Ayrıca bilirkişi raporunda faiz hesabının nasıl yapıldığı anlaşılamamakta olup, denetime elverişli değildir. Bu nedenle mahkemece yukarıda izah edilen hususları da içeren denetime elverişli bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde denetime elverişli olmayan ve muaccel olmayan Şubat ayı kira alacağı da dahil edilerek hazırlanan bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nun 428. maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, taraflarca İİK’nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 11.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.