12. Hukuk Dairesi2024 YılıTebligat

Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesi gereğince yapılan satış ilanı tebliğ işleminin şeklen usulüne uygun olduğu anlaşılmakla, şikayet dilekçesinde tebliğ usulsüzlüğünün gerekçesini bildirmeyen şikayetçinin ilk kez istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü iddia kamu düzeninden olmayıp resen nazara alınamayacağından, 10.3.2021 tarihli ihaleye ilişkin 13.01.2022’de yapılan fesih isteminin 7 günlük yasal sürede olmadığından bahisle şikayetin süreden reddine karar verilmesi gerekirken

12. Hukuk Dairesi         2024/1724 E.  ,  2024/3071 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalı/alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Şikayetçi ipotek borçlusu …’ın icra mahkemesine yaptığı başvuruda, kendisine hiçbir tebligatın ulaştırılmadığını ileri sürerek tapunun 17 parselinde kayıtlı taşınmaza ilişkin gerçekleştirilen ihalenin feshini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesince satış ilanı tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu gerekçesiyle ihalenin feshi isteminin süreden reddine hükmedildiği, şikayetçi tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile mahkeme kararı kaldırılarak, istinaf dilekçesinde, ilan tebligatında yazılı kişinin komşu olmayıp mahalle muhtarı olduğuna dair ileri sürülen iddianın araştırılması maksadıyla dosyanın mahkemesine iade edildiği, İlk Derece Mahkemesince yapılan araştırma sonucunda ilan tebligatında komşu olarak yazılı olan kişinin muhtar olduğu belirlendiğinden ilan tebligatının usulsüz yapıldığı gerekçesiyle şikayetin sürede olduğu belirtildikten sonra, ihalenin feshi şikayetinin kabulü ile ihalenin feshine karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedildiği, kararın alacaklı tarafından temyiz edildiği görülmüştür.
Somut uyuşmazlıkta; şikayetçi ipotek borçlusunun 13.01.2022 tarihli icra mahkemesine başvuru dilekçesinde, kendisine hiçbir tebligat yapılmadığını ileri sürmekle beraber ilan tebligatının hangi sebeple usulsüz olduğuna ilişkin bir gerekçe sunmadığı anlaşılmıştır. Satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini isteme hakkı, sadece kendisine usulüne uygun tebligat yapılmayan ilgilisine ait olup, ihalenin feshini isteyen şikayetçinin, kendisine ya da vekiline yapılan tebligatın usulsüz olduğunu ve bu usulsüzlüğün gerekçesini de, ayrıca ve açıkça ileri sürmesi gereklidir. Zira bu husus kamu düzeninden olmadığından, mahkemece resen fesih nedeni olarak incelenemez.
Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesinin 17.7.2023 tarihli, dosyanın yeniden yargılama yapılmak üzere mahkemesine iadesine ilişkin kararında, ilan tebligatında yazılı olan kişinin komşu ya da muhtar olup olmadığının araştırılması istenmiş ve İlk Derece Mahkemesince de bu karar gereğince yapılan araştırma ile sonuca gidilmiş ise de; şikayet dilekçesinde ileri sürülmeyen ilan tebligatında yazılı kişinin komşu olmadığına dair hususun,
ilk kez istinaf dilekçesinde istinaf nedeni olarak bildirilmesi, HMK’nın 357. maddesinde düzenlenen, “ … bölge adliye mahkemesince resen göz önünde tutulacaklar dışında, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemez, yeni delillere dayanılamaz” yasağına aykırılık oluşturur. Kaldı ki; ipotek borçlusu istinaf aşamasında tebligatta komşu olarak yazılan kişinin gerçekte muhtar olduğunu ileri sürmüş ise de, dosya kapsamında şikayetçi adına yapılan tüm tebligatların incelenmesinden, ilan tebligatında adı yazılı olan Yüksel Kaya ve… isimli kişilerin muhtar olarak daha önceki tebligatları aldıkları görülmüştür.
Hal böyle olunca, İlk Derece Mahkemesince; Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesi gereğince yapılan satış ilanı tebliğ işleminin şeklen usulüne uygun olduğu anlaşılmakla, şikayet dilekçesinde tebliğ usulsüzlüğünün gerekçesini bildirmeyen şikayetçinin ilk kez istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü iddia kamu düzeninden olmayıp resen nazara alınamayacağından, 10.3.2021 tarihli ihaleye ilişkin 13.01.2022’de yapılan fesih isteminin 7 günlük yasal sürede olmadığından bahisle şikayetin süreden reddine karar verilmesi gerekirken, ihalenin feshi yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ :
Şikayet edilen alacaklının temyiz isteminin kabulü ile, yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 29.12.2023 tarih ve 2023/2850 E. – 2023/3314 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Ödemiş İcra Hukuk Mahkemesinin 24.10.2023 tarih ve 2023/145 E. – 2023/252 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 28.03.2024 gününde oy birliğiyle karar verildi.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu