T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L A M I
ESAS NO : 2022/4024
KARAR NO: 2022/4738
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 10/12/2021
NUMARASI : 2021/1355-2021/2699
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklılardan Emine Kılınç tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklılar tarafından başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takibe karşı, borçlunun, icra mahkemesine başvurusunda, ipoteğin süreli ipotek olduğunu, ipotek süresi geçtikten sonra takip yapıldığını ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini, olmadığı takdirde asıl alacağın güncel değerinin ve faiz hesabının uzman bilirkişilerce yeniden tespit edilmesini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesince; sürenin dolduğu ve taşınmazların teminat fonksiyonunu yitirdiği gerekçesiyle şikayetin kabulüne ve takibin iptaline karar verildiği, alacaklılardan E.K.’ın istinaf yoluna başvurması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesince; alacaklının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, “3 sene müddetle” açıklamasının ipoteğin bu tarihte sona erdiği değil, alacağa bu tarihten itibaren faiz istenebileceği anlamında olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, bu kararın borçlular tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce; sair temyiz itirazları yerinde görülmeyerek, 6100 sayılı HMK’nun 297/2 maddesi gözetilmek suretiyle borçlunun dilekçesinde ileri sürdüğü asıl alacağın güncel değerinin ve faiz hesabının uzman bilirkişilerce yeniden tespit edilmesi talebinin, gerekirse uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılıp incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere bozulduğu, Bölge Adliye Mahkemesince; bozma üzerine yapılan yargılama neticesinde; takibin ve icra emrinin iptaline ilişkin şikayetin reddine, aynı takipte düzenlenen icra emrindeki asıl alacağın 0,015 TL, faizin ise 0,141 TL olmak üzere toplam alacağın 0,156 TL olarak düzeltilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
İİK’nun 149. maddesinde; “İcra memuru, ibraz edilen akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva ettiğini ve alacağın muaccel olduğunu anlarsa, borçluya ve taşınmaz üçüncü şahıs tarafından rehnedilmiş veya taşınmazın mülkiyeti üçüncü şahsa geçmişse ayrıca bunlara birer icra emri gönderir” düzenlemesi mevcut olup, madde içeriğinden, borçlu ile ipotek veren arasında zorunlu takip arkadaşlığının bulunması nedeniyle haklarında birlikte takip yapılması gerektiği anlaşılmaktadır.
HMK’nun 124/3. maddesi uyarınca maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin kabulü için, karşı tarafın rızası aranmaz. Aynı maddenin 4. fıkrasında da; “dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir” düzenlemesi yer almaktadır. Anılan hükmün icra takiplerinde de uygulanması gerekir. Dolayısıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipte, asıl borçlu takipte gösterilip, ipotek veren gösterilmemiş ya da ipotek verene takip yöneltilip asıl borçlu hakkında takip yapılmamış ise bu durum kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığından HMK’nun 124/3. maddesi uygulaması ile anılan kişi sonradan takibe dahil edilmek suretiyle eksiklik giderilebilir.
Somut olayda, asıl borçlu ve bir kısım ipotekli taşınmazlar maliki A.K. hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatıldığı, ancak İİK’nun 149. maddesine göre aralarında zorunlu takip arkadaşlığı bulunan ve taşınmazı takip tarihinden önce satın alan diğer taşınmaz malikleri E.D. A.K. E.K. Y.K. M.A.K, M.A.K. S.K. M.K. takibin yöneltilmediği görülmektedir. Yasa hükmüne aykırı olan bu eksiklik mahkemece re’sen nazara alınması gerekmekte olup İİK’nun 16/2. maddesi gereğince takibin her aşamasında ve süresiz olarak şikayet yoluyla ileri sürülebilir.
O halde, borçlu tarafın eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığından, alacaklıya diğer taşınmaz maliklerini ek takip talebi düzenlenmek sureti ile takibe dahil etmesi için süre verilmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, zorunlu takip arkadaşlığına ilişkin ve re’sen nazara alınması gereken bu husus gözetilmeksizin hüküm tesisi isabetsizdir.
Kabule göre de; 31.01.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5083 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Para Birimi Hakkında Kanunun birinci maddesinde; “Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yeni para birimi Yeni Türk Lirasıdır” hükmüne yer verilmiştir. Aynı Kanunun ikinci maddesinde ise; “Türk Lirası değeri, Yeni Türk Lirasına dönüştürülürken, bir milyon Türk Lirası (1.000.000.TL) eşittir bir yeni Türk Lirası (1 YTL) değişim oranı esas alınır” hükmü yer almaktadır. Bu açıklama ile 1 YTL’nin, bir milyon TL’yi karşıladığı anlaşılmaktadır.
Takibe dayanak yapılan 08.02.1974 tarih ve 219 yevmiye nolu ipotek akit tablosu incelendiğinde; “….15.000 liraya karşılık ve tescil tarihinden itibaren birinci derece ve sırada 3 sene müddetle” ipotek tesis edilmiş olduğu, ipoteğin kesin borç ipoteği (karz ipoteği) olduğu ve tesis tarihinin, 5083 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Para Birimi Hakkında Kanunun yürürlüğünden önce olduğu anlaşılmıştır.
Öte yandan, TMK’nun 875. maddesi gereğince, alacaklı, takipte, ana paranın dışında takip masraflarını ve geçen günlerin faizlerini de isteyebilir.
Somut olayda, takibe dayanak yapılan ipotek akit tablosunda yer alan faizsiz dönem, (08.02.1974- 08.02.1977) arası zamanı ifade etmekte olup, alacaklı tarafından, üç yıllık sürenin bitiminden takip tarihine kadar geçen süreye ilişkin dönem için yasal faiz istenebilir.
Bu durumda, 15.000 Lira olan ipotek bedeline, 08.02.1977 tarihinden 5083 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Para Birimi Hakkında Kanunun yürürlük tarihi olan 31.01.2004 tarihine kadar yasal faiz uygulanmak sureti ile ana para ve faizin toplam miktarının bulunması; 31.01.2004 tarihinden itibaren de asıl alacaktan 5083 sayılı Yasa gereğince altı sıfır atılarak bulunan bu miktara, yeniden takip tarihine kadar istenebilecek yasal faiz uygulanmak suretiyle toplam alacağın tespiti gerekirken, ipotek bedelinden altı sıfır atılmak suretiyle belirlenen 0.015 TL’ye 08.02.1977 tarihinden 30.04.2019 tarihine kadar yasal faiz uygulanmak suretiyle hesaplama yapılması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda yazılı nedenler ile Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin; 10/12/2021 tarih, 2021/1355 E.- 2021/2699 K. sayılı kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, bozma nedenine göre temyiz eden alacaklının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, 18.04.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.