İhalenin FeshiYargıtay Kararları

Usulüne uygun biçimde gerçekleşen ihaleden sonra icra takibinin iptal edilmesi, icranın geri bırakılması veya alacaklının takip dosyasından feragat etmesi halinde bu hususlar ihalenin feshi nedeni yapılamaz.

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L A M I

ESAS NO : 2021/4516
KARAR NO : 2021/5474

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 10/03/2021
NUMARASI : 2021/307-2021/667

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte borçlunun ihalenin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, ilk derece mahkemesince, şikayetin reddi ile para cezasına hükmedildiği, borçlunun istinaf yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, İstanbul 13. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2015/1244 Esas sayılı dosyasında borçlunun satışın durdurulması ve takibin iptaline yönelik açtığı davanın İİK’nın 150/ı maddesi uyarınca bekletici mesele yapılıp yapılmayacağının değerlendirilmesi için mahkeme kararı kaldırılarak dosyanın iadesine karar verildiği, ilk derece mahkemesince yapılan yargılamada, İstanbul 13. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2015/1244 Esas sayılı dosyasında satışın durdurulması yönünde karar verilmediği, ihalenin usule uygun yapıldığı gerekçesi ile şikayetin reddi ile para cezasına hükmedildiği, borçlunun istinaf yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, İstanbul 13. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2015/1244 Esas sayılı dosyasında takibin iptaline karar verilmesi halinde alacağın ortadan kalkacağı nedenle açılan davanın sonucunun beklenilmesi gerektiğinden bahisle mahkeme kararı kaldırılarak dosyanın yine iadesine karar verildiği, ilk derece mahkemesince, İstanbul 13. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2015/1244 Esas sayılı dosyası bekletici mesele yapılarak mahkemenin icra emrinin iptali kararı uyarınca ihalenin feshine karar verildiği, alacaklının istinaf yoluna başvurusu üzerine başvurunun esastan reddine karar verildiği, karara karşı alacaklının temyiz yoluna başvurduğu anlaşılmaktadır.
HMK’nın 165/1. maddesine göre bir davada hüküm verilebilmesi, başka bir davaya yahut dava konusuyla ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına kadar yargılama bekletilebilir.
İcra mahkemeleri, önlerine gelen uyuşmazlığı, genel hükümlere göre çok daha hızlı ve seri olan takip hukuku kurallarına göre ve basit usulde yargılama yaparak çözen özel mahkemelerdir. İcra ve İflas Kanunu’nda düzenlenen özel usul kurallarını uygulayarak takip hukuku bakımından kesin hükme bağladığından, anılan mahkemenin kararları kural olarak maddi anlamda kesin hüküm niteliği taşımaz. Bu sebeple takip hukukundan doğan uyuşmazlıklarda kanunda yer alan haller dışında bekletici mesele yapılamaz. Bu nedenle bekletici meseleye ilişkin hususun mahkemece yorum yoluyla genişletilmesi icra iflas hukukunun temel ilkeleri ve icra yargılamasının varlık nedeni ile bağdaşmaz.
Öte yandan; usulüne uygun biçimde gerçekleşen ihaleden sonra icra takibinin iptal edilmesi, icranın geri bırakılması veya alacaklının takip dosyasından feragat etmesi halinde dahi bu hususlar ihalenin feshi nedeni yapılamaz. Zira ihalenin istikrarı ilkesi esastır. İİK.nun 134. maddesinde ihalenin feshi nedenleri teker teker belirtilerek gösterilmemiştir. Sadece “ihalenin BK’nun 226.maddesinde yazılı”, “satış ilanı tebliğ edilmemiş olması”, “satılan malın esaslı niteliklerindeki hata” ve “ihaledeki fesat” nedenleriyle ihalenin bozulabileceğine değinilmiştir.
İhalenin bozulma nedenleri gerek doktrinde gerekse Yargıtay uygulamasında;

1-İhaleye fesat karıştırılmış olması
2-Artırmaya hazırlık aşamasındaki hatalı işlemler
3-İhalenin yapılması sırasındaki hatalı işlemler
4-Alıcının taşınmazın önemli nitelikleri hakkında hataya düşürülmüş olması şeklinde
sıralanmıştır.
Somut olayda; alacaklı tarafından başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte borçlunun yasal süresinde İstanbul 13. İcra Hukuk Mahkemesi 2015/1244 Esas sayılı dosyası üzerinden takibin iptalini istediği, dosyanın karar tarihi itibariyle derdest olduğu, mahkemece tedbir kararı verilmediği anlaşılmıştır. İİK nun 149/a-1 maddesinin göndermesi ile olayda uygulanması gereken aynı kanunun 33.maddesine göre icra mahkemesine yapılan itiraz icrayı ve satışı durdurmaz. İİK nun 149/a-2 maddesine göre ise, İcra mahkemesinin geri bırakılma isteminin reddine ilişkin kararına karşı istinaf yoluna başvuran borçlu veya üçüncü şahıs, takip konusu alacağın yüzde onbeşi nispetinde teminat yatırmadığı takdirde satış durmaz.
O halde, ihale tarihinde satışın durdurulması yönünde verilmiş bir karar bulunmadığından ihalenin gerçekleştirilmesi usul ve yasaya uygun olmakla , mahkemece diğer fesih sebepleri incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile ihalenin feshine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nin 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nin 373/1. maddesi uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 10/03/2021 tarih ve 2021/307 E. – 2021/667 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, İzmir 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 27/10/2020 tarih ve 2018/566 E. – 2020/502 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, 26/05/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu