2023 YılıBAM İzmir 21. Hukuk Dairesiİhtiyati Haciz

Açıklamalı dekont içeriklerine dayalı ihtiyati haciz taleplerinin kabulü gerektiği-

Açıklamalı dekont içeriklerine dayalı ihtiyati haciz taleplerinin kabulü gerektiği-

B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İSTEM: Talep eden vekili; müvekkili şirketin … İli … İlçesi … Mahallesi … Ada … Parsel nolu taşınmazı almak için davalı ile anlamış olduğunu, akabinde müvekkili şirket davalı şirkete 28/01/2022 tarihinde 150.000,00 TL, 04/02/2022 tarihinde 30.000,00 TL, 08/02/2022 tarihinde 40.000,00 TL, 15/02/2022 tarihinde 40.000,00 TL, en sonuncusunu da 21/02/2022 tarihinde 1.800.000,00 TL olarak taşınmaz satışı için para göndermiş olduğunu, gönderimlerin hepsinin o dönemki “dolar” kuru üzerinden dolarların TL’ye çevrilmesi ile ve taşınmaz satışı için gerçekleştirilmiş olduğunu havale dekontlarında açıklama kısmında da “… Ada … Parsel satış arsa satış avansı” olarak açıklamaların mevcut olduğunu, müvekkili tarafından 2.060.000,00 TL bir meblağ gönderilmiş olmasına karşın davalı taraf sözleşmeden döndüğünü, o yeri satmayacağını ve yeri bir başkasına kat karşılığı inşaat sözleşmesi çerçevesinde verdiğini belirtmiş olduğunu, müvekkili davalının taşınmaz satışından dönmesinden sonra kendisini aylardır oyalayan ve zarara uğratan davalıdan hem ödenen meblağları hem de zararını talep etmişse de bir sonuç alamadığını, müvekkilin menfi zararını ve ödemiş olduğu 2.060.000,00 TL’yi dava tarihinden itibaren işleyecek ticari iş ve işlemlerde uygulanan reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkile verilmesini, telafisi zor ve hatta imkansız zararların ortaya çıkmaması için davalı şirket adına kayıtlı dava konusu … İli … İlçesi … Mahallesi … Ada … Parsel nolu taşınmaz üzerine teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı konulmasını, taleplerinin kabul edilmeyecekse teminatsız olarak ve ya teminat karşılığı ihtiyati haciz şerhi, tüm bunlar mümkün değilse davalıdır şerhi konulmasını talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :İlk derece mahkemesi, 25/05/2022 tarihli ve 2022/191 Değişik İş esas, 2022/190 karar sayılı kararı ile;

“1- 6100 sayılı HMK’nın 389/1 maddesi gereğince İHTİYATİ TEDBİR TALEBİNİN REDDİNE,

2-2004 sayılı İİK’nun 257. maddesinde ihtiyati haciz talebinin REDDİNE,

3-… İli … İlçesi … Mahallesi … Ada … Parsel nolu taşınmaz ile ilgili henüz açılmış bir dava bulunmadığından davalıdır şerhi konulması talebinin REDDİNE” karar verilmiştir.

İSTİNAF TALEBİNDE BULUNAN :Talep eden istinaf talebinde bulunmuştur.

BİLDİRİLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Talep eden vekili istinaf dilekçesinde, talep dilekçesindeki iddialarını tekrar ederek eksik araştırmaya dayalı ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

GEREKÇE:

İhtiyati tedbir ve tapu kaydı üzerine davalıdır şerhi konulmasına yönelik isteme ilişkin karar yönünden yapılan istinaf incelemesinde;

6100 sayılı HMK’nın ihtiyati tedbiri düzenleyen 389. Maddesinde “(1) Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” denilmiş olup uyuşmazlığın para alacağı istemine ilişkin olduğu, tedbir istenilen malvarlığının bu davanın konusu olmadığı anlaşılmıştır.

Yargılamaya konu alacağın, konusunun karşı tarafın herhangi bir mal varlığına ve hak ve alacağına dayanmadığı hallerde, yasa alacağın tahsilini garanti altına almak isteyen tarafa, yasal şartların oluşması halinde 2004 sayılı kanunun 257 ve devamında yer alan geçici hukuki koruma kararı alma imkanı tanınmış olup bu yasal hakkın aşılarak, mülkiyeti uyuşmazlık konusu olmayan taşınır ve taşınmazlar hakkında ihtiyati tedbir talep edilmesi yasal düzenlemeye aykırıdır. Bu nedenle mahkemece ihtiyati tedbir ve davalıdır şerhi konulması talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık yoktur.

İhtiyati haciz istemine ilişkin karar yönünden yapılan istinaf incelemesinde ise,

2004 sayılı İİK’nın 257/1.maddesinde; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir” düzenlemesi muaccel bir başka deyişle vadesi gelmiş alacaklar yönünden ihtiyati haciz koşulları düzenlemiş olup, muaccel olmayan/vadesi gelmemiş alacak yönünden ise ihtiyati haciz koşulları aynı yasanın 257/2.maddesinde ise;

“Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:

1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;

2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa;

Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.” şeklinde belirtilmiştir.

İlk derece mahkemesince, alacağın yargılamayı gerektirdiği, yaklaşık ispat koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin İİK’nun 257.maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.

Yaklaşık ispatta hâkim, ispat edilmek istenen olayı muhtemel görmelidir. Diğer bir ifadeyle, iddia edilen olayın doğru olma ihtimali, doğru olmama ihtimaline göre ağır basmalıdır.

İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat kuralı gereğince mahkemenin İİK’nun 258/1.maddesi uyarınca alacaklının alacağı hakkında kanaat sahibi olması yeterlidir. Başka bir anlatımla, ihtiyati haciz talebini inceleyen mahkeme alacağın gerçekte var olup olmadığı konusunda araştırma ve inceleme yapmakla yükümlü değildir.

Somut olayda, davacı tarafça sunulan açıklamalı dekont içeriklerine göre, İcra İflas Kanunu 257 ve devamı maddeleri gereğince eldeki dosyada talep edenin alacağı yönünden muacceliyet ve yaklaşık ispata ilişkin ihtiyati haciz koşullarının gerçekleştiği, bu sebeple talebin kabulü gerektiği sonuç ve kanaatine varıldığından ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olmaması nedeniyle talep edenin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.2 maddesi uyarınca kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,

A)1-Talep edenin ihtiyati tedbir ve davalıdır şerhi konulması isteminin reddine ilişkin karar yönelik istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,

2-İstinaf karar ve ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,

B)1-Talep edenin ihtiyati haciz isteminin reddine ilişkin karara yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile, Muğla Asliye Ticaret Mahkemesinin 25.05.2022 tarih, 2022/191 d.iş esas, 2022/190 karar sayılı ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin kararının HMK’nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca düzelterek esas hakkında yeniden karar verilmek üzere KALDIRILMASINA,

2-Talep edenin ihtiyati haciz isteminin aşağıda yazılı teminat karşılığında KABULÜNE,

3-Karşı taraf adına kayıtlı olması halinde … ili … ilçesi … mahallesi … ada … parsel sayılı taşınmaz üzerine talep edenin muhtemel 2.060.000 TL alacağı ve ferileri ile sınırlı olmak üzere İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA,

4-Talep eden tarafından teminat olarak alacağın % 10 oranında ( 206.000 TL) nakti teminat veya koşulsuz, süresiz, kesin banka teminat mektubu depo edildiğinde/sunulduğunda ihtiyati haciz kararının talep eden yana tevdiine,

5-Alınması gereken 294,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 133,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 163,40 TL’nin karşı taraftan alınarak hazineye gelir kaydına,

6-Talep eden tarafından sarfedilen 117,50 TL posta ve tebligat masrafının , 133 TL maktu karar ve ilam harcının karşı taraftan tahsili ile ihtiyati haciz isteyene verilmesine,

7- İhtiyati haciz talep eden vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca takdir edilen 2.400 TL vekalet ücretinin karşı taraftan alınarak ihtiyati haciz talep edene verilmesine,

8-İhtiyati hacze ve teminata ilişkin diğer işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,

9-HMK’nın 359/4. maddesine göre kararın taraflara ilk derece mahkemesince tebliğine,

Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince KESİN olmak üzere 19.01.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

İzmir BAM 21. HD 19.1.2023 T. E: 126, K: 192

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu