İçtihatlar Kategorisine En Son Eklenenler
-
İİK’nın 264. maddesinin 3. fıkrası alacak davasının mahkemede görüldüğü sırada konulması halinde esas hakkında verilecek hükmün mahkemece tebliğinden itibaren bir ay içinde alacaklının takip talebinde bulunması gerektiğini, anılan maddenin 4. fıkrası ise bu süre içinde takip açılmaması halinde ihtiyati haczin hükümsüz kalacağına ilişkin olup, bu hüküm dolayısı ile takibe konulabilmesi için kesinleşmesi gereken bir işlemin kesinleşmeden takibe konulabileceği sonucuna varılamaz.
-
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının, Katar mahkemeleri nezdinde açtıkları davalar ve icra takipleri için ödemekle yükümlü oldukları harç ve yargılama giderleri dışında herhangi bir teminat veya başka bir meblağ ödemekle yükümlü olmadıkları, Katar vatandaşları ve diğer uyruklu vatandaşlar gibi aynı muameleye tabi tutuldukları anlaşılmakla Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile Katar Devleti arasındaki fiili karşılıklılık esasına göre icra takibinde bulunan Katar Devleti siciline kayıtlı alacaklı tüzel kişinin teminat yatırma yükümlülüğü bulunmamaktadır.
-
İİK’nın Geçici Madde 18/3 gereğince tarifenin yürürlük tarihinden önce haciz konulmuş olmasına rağmen satış isteme süresi geçmeyen ve henüz satış talep edilmeyen mahcuzlar yönünden de yasal değişikliklik hükümlerinin uygulanacağı anlaşılmaktadır.
-
İki veya daha fazla işletmenin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri ortaklığın (Joint Venture’nin) tüzel kişiliği bulunmadığından taraf ehliyeti yoktur. Ortaklar, ortaklık borçlarından dolayı alacaklılara karşı doğrudan doğruya ve sınırsız olarak tüm varlıklarıyla sorumludurlar. Ancak gerçek ve tüzel kişilerin taraf ehliyeti vardır
-
İİK.24 Maddesi Gereğince Yapılacak Değer Tespitinde Haczin Yapıldığı Tarihteki Değer Dikkate Alınır
-
Tahliye Takiplerinde Tahliye İstemine İlişkin Makul Süre 1 Yıldır
-
Takip alacaklısı üçüncü kişinin tebliğ edilen haciz ihbarnamesine verdiği cevabın (itiraz) aksini ispat ederek cezalandırılması ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir. Ancak bu sorumluluğun doğabilmesi, borçluya karşı kesinleşmiş bir icra takibinin mevcudiyetine bağlıdır. Üçüncü kişinin haciz ihbarnamesine karşı yalan beyanda bulunması cezai bakımdan suç, hukuki bakımdan haksız fiildir. Haksız fiil aynı zamanda suç teşkil edebilir.
-
Alacaklı, yabancı para alacağının TL karşılığını, takip talebinde göstermek zorunda olup, buna bağlı olarak bu zorunluluğun ödeme emrinde de yerine getirilmesi gerekmektedir.
-
Nafaka yükümlülüğü doğmadan yapılan bu ödemeler nafaka borcundan mahsup edilemez.
-
Tapu İptali ve Tescil Kararından Önce Konulan Haczin İİK 106 – 110 Mad. Gereğince Kaldırılması
-
5411 Bankacılık Kanunu’nun geçici 32. maddesinde açıkça yazılı olduğu üzere, finansal yeniden yapılandırma sözleşmesi kapsamındaki işlemlerin sadece cezaevi harcından muaf olduğu
-
TTK’nın 1366/2. maddesinde; “Taraflardan birinin istemi üzerine, geminin değeri icra mahkemesince saptanır; bu saptamaya dosyadan anlaşılan ilgililer çağırılır.” hükmü yer almaktadır. Diğer bir deyişle, sicile kayıtlı bütün gemilerin kıymet takdirinin icra mahkemesince yapılması gerekmekte olup,
-
İcra kefaletinin geçersizliği nedeniyle iptali istemi, yargılamayı gerektirmesi nedeniyle genel mahkemede ileri sürülebilecek bir husus olup, şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurularak iptali talep edilemez.
-
-Takibin Kesinleşmesinden Önce Verilen Maaş Haczi Muvafakatinin Geçersizliği -Ailenin Geçim Şartlarının Araştırılması
-
İkramiyeleri için kesintiye başlanmadan önce, ikramiyelerinin tümünün kesilmesi yönünde verdiği muvafakat ve bu muvafakat gereğince ikramiyenin tümü üzerine konulan haczin İİK’nın 83/a maddesi gereğince geçersiz olduğundan ikramiyenin en fazla 1/4’ü haczedilebilir olduğu
-
Aynı dilekçe ile borcun kabul edilerek hacze muvafakat edilmesi, takibin kesinleşmesi ile aynı anda olduğundan, bir diğer ifade ile takibin kesinleşmesinden sonra olmadığından geçersizdir.