İçtihatlar Kategorisine En Son Eklenenler
-
İİK. 40 uyarınca, alacaklının iade etmesi gereken miktarda uygulanması gereken faiz oranı, hangi tarihten itibaren iade istenebileceği
-
Alacaklının takibe devam iradesi göstermesi halinde borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmemesi şikayet ve itirazda bulunmasına engel teşkil etmeyeceğinden ve somut olayda alacaklı borçluya ait hak ve alacaklar üzerine haciz talebinde bulunmakla takibe devam iradesini ortaya koymuştur.
-
Alacaklının tahliye kararını aldığı 17.12.2020 tarihinden icraya konulduğu 11.05.2022 tarihleri arasında bekleyerek bu hakkını makul bir sürede kullanmayarak akdin yenilenmesine sebebiyet vermiş bulunduğu, dairemizin yerleşik içtihatlarına göre makul sürenin 1 yıl ile sınırlandırıldığı, böylece tahliye kararının borçluyu sürekli bir tahliye tehdidi altında bırakmamasının amaçlandığı içtihatla sabittir.
-
İİK’nun 111/b Maddesindeki Bir Kısım Düzenlemelerin İptaline İlişkin Anayasa Mahkemesi Kararı
-
Borçluya ait olan ve ihtiyaten haczedilen motorlu kara araç ve hattı üzerine ihtiyati haciz kesin hacze dönüşmeden, yani satış aşamasına geçilmeden muhafaza ve satış işlemlerine geçilemeyecek olup bu doğrultudaki mahkeme kararında isabetsizlik görülmemiştir.
-
Takip talebinde İİK’nın 58/3. maddesinde öngörülen yabancı paranın fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden ödenmesi hususunun yer almadığı, sadece “Fiili Ödeme Tarihi” ibaresinden böyle bir talebin yapıldığı sonucu çıkarılamayacağından yabancı para alacağın aynen tahsilinin istendiği anlaşılmaktadır. Takip talebindeki bu eksiklik kamu düzenine ilişkin olup mahkemece re’sen dikkate alınarak takibin iptaline karar verilmesi gerekirken
-
İcra emri düzenleme görevi icra memuruna ait olup, somut olayda icra memurunca icra emrinin takip talebine uygun düzenlenmediği, kamu düzenine ilişkin bu hususun süresiz şikayete tabi olduğu
-
Her ne kadar, takip tarihi olan 07.12.2020 tarihinde ilk takip talebinden yaklaşık 45 dakika sonra UYAP sistemine yüklenen takip talebinde harca esas değerin 48.407.326,43 TL olarak yazıldığı ve alacaklı vekilince de elektronik imza ile imzalandığı görülmüş ise de; usulsüz olan ilk takip talebi iptal edilmeden ikinci bir takip talebinde bulunulması sureti ile takibe devam edilmesi mümkün değildir.
-
Borçlunun borca itirazında, kira ilişkisine ve kira miktarına açıkça karşı çıkmaması karşısında, İİK’nın 269/2. maddesi gereğince kira ilişkisinin ve kira miktarının kesinleştiğinin kabulü gerekir.
-
Haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunması sebebiyle takip alacaklısının uğradığı zarardır. Bu davada, üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu davacı takip alacaklısı ispat etmelidir. Üçüncü kişinin beyanının aksi, İİK’nın 68. maddesinde sayılan belgelere bağlı olmaksızın her türlü delille ispat edilebilir. Anılan maddenin açık hükmü gereğince; icra mahkemesince, genel hükümlere göre yargılama yapılarak sonuca gidilmelidir.
-
İlamsız İcra Takibine İtiraz ve İhtiyati Haciz Kesinleşmeden Haricen Tahsil Durumunda Haciz Kaldırma Halinde Alınacak Harç Oranı
-
Vekilin icra dosyasında ayrıca çekilme dilekçesi sunmazsa icra dosyasında da vekil olarak görevinin devam edeceğinin kabulü gerektiği, vekilin çekilme dilekçesinin 04.10.2021 tarihinde sunulduğu ve borçluya tebliğe çıkmadığından vekillik görevinin devam edeceği,
-
İİK’nın 264. maddesinin 3. fıkrası alacak davasının mahkemede görüldüğü sırada konulması halinde esas hakkında verilecek hükmün mahkemece tebliğinden itibaren bir ay içinde alacaklının takip talebinde bulunması gerektiğini, anılan maddenin 4. fıkrası ise bu süre içinde takip açılmaması halinde ihtiyati haczin hükümsüz kalacağına ilişkin olup, bu hüküm dolayısı ile takibe konulabilmesi için kesinleşmesi gereken bir işlemin kesinleşmeden takibe konulabileceği sonucuna varılamaz.
-
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının, Katar mahkemeleri nezdinde açtıkları davalar ve icra takipleri için ödemekle yükümlü oldukları harç ve yargılama giderleri dışında herhangi bir teminat veya başka bir meblağ ödemekle yükümlü olmadıkları, Katar vatandaşları ve diğer uyruklu vatandaşlar gibi aynı muameleye tabi tutuldukları anlaşılmakla Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile Katar Devleti arasındaki fiili karşılıklılık esasına göre icra takibinde bulunan Katar Devleti siciline kayıtlı alacaklı tüzel kişinin teminat yatırma yükümlülüğü bulunmamaktadır.
-
İİK’nın Geçici Madde 18/3 gereğince tarifenin yürürlük tarihinden önce haciz konulmuş olmasına rağmen satış isteme süresi geçmeyen ve henüz satış talep edilmeyen mahcuzlar yönünden de yasal değişikliklik hükümlerinin uygulanacağı anlaşılmaktadır.
-
İki veya daha fazla işletmenin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri ortaklığın (Joint Venture’nin) tüzel kişiliği bulunmadığından taraf ehliyeti yoktur. Ortaklar, ortaklık borçlarından dolayı alacaklılara karşı doğrudan doğruya ve sınırsız olarak tüm varlıklarıyla sorumludurlar. Ancak gerçek ve tüzel kişilerin taraf ehliyeti vardır