İçtihatlar Kategorisine En Son Eklenenler
-
Adi kira ve hasılat kiralarına ilişkin ilamsız takip dosyası derdest iken, alınan itirazın iptali ilamıyla hükme bağlanan alacaklar için aynı takip dosyasından düzenlenecek ek takip talebi ile bu alacakların takibi ve tahsili mümkün olup, ilk dosyaya bu alacak kalemlerini de içerir şekilde teminat mektubu sunulduğu da nazara alındığında anılan alacaklar yönünden ayrıca ilamlı takip başlatılması usul ekonomisi ilkesine aykırıdır.
-
Yargıtay’dan tehiri icra kararı almak üzere icra müdürlüğü tarafından mehil verilebilmesi için ibraz edilen teminat mektubu veya yatırılan nakdi teminat, ödeme yerine geçmez ise de, borçlu tarafından yatırılan teminatın, yatırıldığı tarih itibari ile icra takip dosyası alacağını tüm fer’ileri ile birlikte karşılaması halinde, mevcut hacizlerin aşkın hale geleceği kuşkusuz olduğu gibi, hacizlerin devam etmesi İİK’nun 85/son maddesiyle de bağdaşmayacaktır.
-
İcra inkar tazminatı yönünden ilamlı icra takibi başlattığı, alacaklının devam eden takipte icra inkar tazminatı yönünden de talepte bulunduğu, kapak hesabı yapılırken icra inkar tazminatının hesaplama dışında bırakılmasına ilişkin memur işlemini şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurulmayarak ikince kez takip yapılmasının mükerrer takip olduğu, mükerrerlik nedeniyle ilk derece mahkemesi tarafından takibin iptaline ilişkin kararın isabetli olduğu anlaşılmıştır.
-
Bölge Adliye Mahkemesince icranın geri bırakılması kararı getirilene kadar takibin durdurulmasını sağlamak için İİK 36. maddesi gereğince yatırılan teminat, İİK 266. maddesinde öngörülen koşulların yerine getirilmesi ile bu madde kapsamında takip dosyasından konulan ihtiyati hacizlerin kaldırılarak ihtiyati haczin teminat üzerine devamına dair karara dayanak olarak alınan teminattan farklıdır ve birbirinin yerine geçememektedir.
-
Borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, borca itiraz üzerine İcra Müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği devamında alacaklı tarafından itirazın iptali davası açıldığı, mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verildiği, alacaklı talebi ile iş bu ilama dayalı olarak borçluya yeni bir icra emri gönderildiği, 297.110,61 TL tutarındaki alacağın mahkemece hüküm altına alınmadığı dolayısıyla ilamda yer almayan alacak ilamlı takibe konu edilemeyeceği
-
Takip dosyasında borçluya ait taşınmazın satışının yapıldığı, satış işlemi sonrasında alacaklının haricen tahsil beyanı üzerine %11,38 oranında tahsil harcı alınmasına yönelik icra müdürlüğü işleminde yukarıda belirtilen açık yasal düzenlemelere göre usul ve yasaya uymayan bir yön bulunmadığından mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi isabetlidir.
-
Mahkeme tarafından, vekaletname mevcut değil ise adı geçen avukata, davacı A.A. vekili olduğuna ilişkin vekaletname ibrazı için kesin süre içerir muhtıra tebliğ edilip, vekaletname sunulmaması halinde, davalıya yapılan işlemi kabul ettiğini dilekçe ile bildirmesi için kesin süre içerir muhtıra tebliğ edilmesi gerekirken yalnızca davacı asile tebligat ile yetinilerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
-
-Takip Konusu İlamdaki Edimlerin Karşılıklı Olması Halinde, Alacaklının Takip Başlatabilmesi İçin Kendisine Yüklenen Edimi Yerine Getirmesi Gerektiği, -İlamda Hüküm Altına Alınan Alacakların İlamların Bölünmezliği İlkesi Gereğince Bütün Halinde İcra Takibine Konu Edilmesi Gerektiği,
-
İİK’nın 186. maddesinin 1. fıkrası uyarınca ihtiyaten haczedilen mallar kesinleşen iflas kararı ile iflas masasına intikal ettiği için ihtiyati hacizlerin fekkine ilişkin olarak icra mahkemesine yapılan şikâyetin konusu kalmadığından alacaklı vekilinin direnme kararını temyizde hukuki yararı bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
-
Harçtan muaf olmayan gerçek ya da tüzel kişiler 11 ve 32. maddeleri uyarınca dava açarken veya takip yaparken yargı harçlarını ödemekle mükelleftirler. Harçtan muaf olmayan gerçek ya da tüzel kişilerin dava ya da takipte haklı çıkmaları halinde yatırdıkları harçlar kendilerine iade edilir.
-
Tek ortaklı limited şirkete elektronik yolla çıkarılan tebligat, tebliğ tarihinde limited şirket yetkilisinin ölü olması ve yeni yetkilisinin bulunmaması nedeni ile yok hükmünde olup borçlu şirkete gönderilen ödeme emri usulsüz olarak tebliğ edildiğinden temerrüdün gerçekleştiğinden bahsedilemez
-
Ecrimisil alacağının tahsili amacıyla anılan ilama dayalı takip 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu
-
Takip dayanağı meni müdahale ve ecrimisil davasında gayrimenkulün aynına ilişkin bir iddia bulunmadığından ilamın infazı için kesinleşmesinin gerekmediği,
-
TBK’nın 314 ve 315. maddelerinde kira bedeli veya yan gideri ödeme borcunu ifa etmeyen kiracının temerrüdü düzenlenmiş (Sadece kira borcunu değil yan gideri de ödemeyen kiracının temerrüdü sebebiyle kiralayan alacaklı akdin feshini isteyebilir.) olup kiralayan alacaklı, sadece kira borcunu değil yan gideri ödemeyen kiracının temerrüdü sebebiyle akdin feshini isteyebilir.
-
Örnek 13 Kira Alacağına Dayalı Tahliye Takibinde, Ödeme Süresinin Hafta Sonuna Denk Gelmesi Halinde Süre Hesabı
-
TBK’nın 315/2. fıkrasına göre, kiracıya verilecek süre en az on gün, konut ve çatılı işyeri kiralarında ise en az otuz gündür. Bu süre, kiracıya yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren işlemeye başlar. Ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal otuz günlük ödeme süresi dolmadan borçlunun temerrüde düştüğünden söz edilemez. Bu durum, kanunun açık hükmüne aykırı olup mahkemece resen nazara alınması gerekir.