Rehin Hukuku Kategorisine En Son Eklenenler
-
İpotek veren taşınmaz maliki üçüncü kişiye, İİK’nın 150/ı maddesi gereğince hesap özeti gönderilmesi zorunluluğu bulunmamakta ise de; ipotek veren üçüncü kişi hakkında takip yapılabilmesi için Türk Medeni Kanunu’nun 887. maddesi uyarınca, alacağın kendisinden istenilmesi, yani muacceliyet ihtarının gönderilmesi gerekmektedir. Bir başka ifadeyle, söz konusu düzenleme gereğince, ipotekli taşınmaz maliki üçüncü şahsa ihbar yapılmadıkça, onun yönünden borç muaccel olmayacağından hakkında icra takibi başlatılamaz.
-
İİK 83/c maddesinde düzenlenen haczedilmezlik şikayeti takip borçlusuna ve ipotek alacaklısına tanınmış bir haktır. Şayet şikayete konu hacizli mallar ipotek kapsamında ise ipotek lehtarı 3. kişinin haczedilmezlik şikayetine gelme hakkı doğar. Mahcuzlar şikayete gelen 3. kişinin ipoteği kapsamında değil ise tarafı olmadığı takipte 3. kişinin şikayet hakkı olmadığından şikayetin reddi gerekir.
-
Türk Parası ile bir ipotek düzenlenmiş olup ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle takibe geçildiğinde alacağın muayyenlik ilkesine göre ana paranın tür ve miktarı değiştirilemez. Bu nedenle kredi sözleşmelerindeki yabancı para alacağı üzerinden borçluya tebliğ edilen hesap özetine dayanılarak aktin muayyenlik ilkesi gözetilmeksizin icra emri tebliğ ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılamaz. Bu husus kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmelidir.
-
TMK’nun 875. maddesi gereğince, alacaklı, takipte, ana paranın dışında takip masraflarını ve geçen günlerin faizlerini de isteyebilir.
-
Karz ipoteği tapu sicilinin rehinler hanesinde yazılı olan alacak miktarını, takip giderlerini ve yasal sınırlamalara uyularak geçen günlerin faizlerini teminat altına alır. İpotek akit tablosundaki “fekki bildirilinceye kadar müddetle ” açıklaması, mevcut alacağa faiz istenebilmesinin bir bildirimle borçlunun temerrüde düşürülmesi gerektiği şartına bağlandığı anlamındadır.
-
Dairemizde, asıl borçlu ve/veya ipotekli taşınmaz malikine icra emri gönderilebilmesi için, alacaklı tarafından, kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adreslerine, noter aracılığı ile hesap kat ihtarının gönderilmesi gerekmekle birlikte İİK’nın 16/2. maddesi gereğince kat ihtarı tebliğ işlemi usulsüz ise süreli; hiç gönderilmemiş veya tebligat yapılmamış ise süresiz şikayete tabi olduğu yönünde uygulama yapılmakta iken İİK’nın 150/ı maddesinde yapılması belirtilen tebligat ilamlı takipte takip şartı kabul edilip, usulsüz yapılan tebligatın yok hükmünde olduğu şikayetinin İİK’nın 16/2 kapsamında süresiz olarak incelenmesi kanaatine varılarak görüş değişikliğine gidilmiştir.
-
İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde; kural olarak limitin aşıldığı yönündeki şikayetler dışında tüm şikayetler, İİK’nun 16/1. maddesi kapsamında kaldığından yasal 7 günlük süreye tâbidir. İpotek limitinin aşıldığı yönündeki şikayetler ise; İİK’nun 16. maddesinin 2. fıkrası uyarınca süreye tâbi değildir.
-
İİK’nın 149/1. maddesi uyarınca ilamlı takip başlatılabilmesi için ipoteğin kesin borç ipoteği olması ve alacağın takip tarihi itibariyle muaccel olması gerektiği,
-
İpoteğin ” TL ” üzerinden kurulmuş limit ipoteği niteliğinde olduğu, alacaklının dayandığı hesap özetinin ise kredi sözleşmesinde yer alan yabancı para alacağı cinsinden borçluya gönderilen ihtar niteliğinde olduğu, alacağın muayyenlik ilkesine göre ana paranın tür ve miktarının değiştirilemeyeceği, bu nedenle kredi sözleşmesindeki yabancı para alacağı üzerinden borçluya tebliğ edilen hesap özetine dayanılarak akdin muayyenlik ilkesi gözetilmeksizin ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yapılamayacağı
-
İpoteğin ” TL ” üzerinden kurulmuş limit ipoteği niteliğinde olduğu, alacaklının dayandığı hesap özetinin ise kredi sözleşmesinde yer alan yabancı para alacağı cinsinden borçluya gönderilen ihtar niteliğinde olduğu, alacağın muayyenlik ilkesine göre ana paranın tür ve miktarının değiştirilemeyeceği, bu nedenle kredi sözleşmesindeki yabancı para alacağı üzerinden borçluya tebliğ edilen hesap özetine dayanılarak akdin muayyenlik ilkesi gözetilmeksizin ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yapılamayacağı
-
İpotekli takipte kıymet takdirine esas alınan menkuller için satış istenildiği, menkulleri başka bir icra dosyasından ihale ile aldığını iddia ederek mülkiyet iddiasına dayanan 3. kişinin istihkak iddiasının dinlenebilir olduğunun kabulü gerekir.
-
İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yoluyla Takiplerde Uygulanacak Faize İtiraz Edilmesi
-
Meskeniyet şikâyetine konu taşınmaz üzerindeki ipoteğin konut kredisine özgülenmediği, doğmuş ve doğacak bütün borçlarının teminatını teşkil etmek üzere üst sınır (limit) ipoteği şeklinde kurulduğu, ipoteğin bu hâli ile zorunlu ipoteklerden olmadığı anlaşılmaktadır. O hâlde hacizden önce tesis edilen ve haciz tarihi itibari ile ipoteğe bağlı borcu ödenmeyen, borçlunun serbest iradesi ile kurulan ipoteğin meskeniyet şikâyetine engel olduğunun kabulü gerekir.
-
4721 Sayılı TMK’nun 873/3. maddesine göre “Aynı alacak için birden fazla gayrimenkul üzerinde rehin tesis edilmiş ise alacaklı bunların aynı zamanda satılmasını talep etmeye mecburdur. Bununla beraber icra memuru ancak gerektiği kadarını satar.” hükmüne yer verilmiştir. Buna göre, toplu rehin durumunda, ipotek alacaklısı alacağı gününde ödenmemişse açıklanan yasa hükmü gereği üzerinde toplu (birlikte) rehin kurulmuş olan taşınmazların her birinin aynı zamanda satılmasını talep etmek zorundadır. Bu zorunluluk alacaklının istediği taşınmazı sattırarak keyfi davranmayı önlemeye yöneliktir.
-
İİK’nın 363/4. maddesi uyarınca, istinaf yoluna başvuru satıştan başka icra işlemlerini durdurmaz, yine İİK’nın 364/3. maddesi uyarınca, temyiz yoluna başvuru satıştan başka icra işlemlerini durdurmaz. Buna göre, takibe yönelik itiraz ve şikayetler hakkında verilen icra mahkemesi kararları kesinleşmeden satışa gidilemez. Bu husus mahkemece de re’sen dikkate alınmalıdır.
-
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 150/g maddesinin ” satılması istenen rehin hakkında 92 nci maddenin üçüncü fıkrası ve 93, 96, 97, 97/a, 98 ve 99 uncu maddeler ile 112’den 137 nci maddeye kadar olan hükümler kıyas yolu ile uygulanır” hükmünü içerdiği, buna göre İİK’nın 106. maddesinin kıyasen uygulanacak maddeler arasında bulunmadığı, satış masraflarının peşin yatırılmasına ilişkin düzenlemenin sadece hacizli malları kapsadığı, ipotekli taşınmazlara ilişkin olmadığı görülmektedir.